A benim;
Ciğerparem Hüseynim
Garip babayım bencileyin
Sınayıp durma beni benle
Can cana dost olmuş ayrılmaz tenle
Bir yangını babam Hüseynin döşte
Zühre sönük kalırdı avuçlarımda
Sahte gözyaşın kirpik uçlarımda
Sevdanın en yüksek burçlarında
Adın yazılmayınca ne anlamı var
Hasretin gergef gibi dokunurken
Gönül zindanında oldum müebbetlik esir
Bundan sonra bana hiçbir acı etmez tesir
Parçalasan da bölsen de beni kesir kesir
Adın yok olsun helali hoş olsun eyvallah
Sorup durdular ne oldu kimdir celladın
Gurbette
bir garip
Hu! derim
yandı yürek
su isterim
Ateşimi
Babadan kalma emanettir
Bize bu kalp ağrısı
Bırakıp ta gitmeyesin
Beni bir kez daha yetim etmeyesin
Kara yağız agam da benim agam
Telefon açtırır ağasıyla gördürür işini
Ağası bizim garibe geçirir sırtlan dişini
Bilmem hangi makamların görür düşünü
Ağaya beye ölüm yokta bize mi var
Herkes kendini bilir gizlisini aşikarını
Namert sofrasında ne gezer helal
Adımız yazılmış kara deftere celal
Adamlığınız giydiğiniz bez urbadan
Ah anam yandı içimiz boş kırbadan
Kestiler dört bir yandan yolumuzu
Hangi mahrem gözlerin hicabısın
Kimi def çalsın,kimi acısın
El bilmese de kadrin kıymetin
Ah! kardaşım vah kardaşım
Kul olmayan insanda ar neylesin
Suskunluğumun musallasında
Ayaza kefenlenmiş yüreğim
Kavruk toprak, çatlayan sabır
Kısrak bakirliği, süt sızan meme
Kursağımıza dizilen dane
Habil den kalma bir kahpelik
Bende bitip tükenmeyen dertler vardı
Bitmez bir kavgaya tutuştuğumdan beri
Kalpler arasında örülen gizli setler vardı
Aşkın gönül rahmime düştüğünden beri
Günahsızım bil sabi sübyan bebekler gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!