Bir hicranı badeden içen dilim ol
Yedi kat semaya açan elim ol
Halim ol selim ol
Ol da gel öl de gel göynüme
Bakıp ta gördüğün gözüm ol
Derdime eş, dost mu oldun
Namert ilinde taş atan atana
Ayağım tozuna post mu oldun
Döşek minder, yatan yatana
Kolsuz gömleğe kol mu oldun
Arife dostum cahil öte dursun
Bülbül hazanda gama düşmüş
Çakal yuvalanmış sinmiş kuytuya
Bey olan bey karga gibi öte dursun
Adam olan gelsin gerisi öte dursun
Ol Nefi den Neyzenden el aldık
Bütün puştlara selam olsun
Kocadık havlayan hoştlara
Yan gelip arpasını gevşeyen
Çüştlere selam olsun
Ey canım!
Sesin soluğun düşse tasam olursun
Galu-beladan beri senle bozdum kafayı
Üzerime yapıştırsalar da bir sürü yaftayı
Yürünmez görünmez yollarda asam olursun
Gönlünün payitahtından edilsem sürgün
Hangi ağıtlar mersiyeler düzülür bilmem
Gözlerimi beleyip te uzaklara her gün
Hangi analar yavrular üzülür bilmem
Gözlerin şeytan taşlar gibi taşladı beni
Söz uzadı bozuldu lügat
Dile şimdi sus gerek
Tohumsuz ayrık doldu
Güle şimdi sus gerek
Yükü yüklen dünyanın
Dost dosta hasbilah edelim dedim neylersin
Ömür törpüsü boş havanda zaman mı eylersin
Sende ben gibi dolu dinler boşa mı söylersin
Köşe başları tutulmuş azın mı çalındı ÜNSALIM
Dostun hası gözyaşı dökendir açma arayı
Ömrümü heder ettim
gençliğimin söylenmemiş şarkılarını
bir kuru umuda, sol anahtarı ile
dizdin notalarımı
hatıralarımı sildin
kırık mızrabımdan döküldü sözlerim
Merhametli dudaklarınla
yangın yüreğimi serinleten
bir söz söylesen
ve sen gülüm şimdi hemencek
şefkat yelpazesi ellerinle
dizlerinde okşasan başımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!