Görmesin gözlerim, hiç bir güneşi!
Işık, sizin olsun! Bana yabancı?
Karanlıkların olmadı bir eşi!
Aydınlık dünyanız, sadece acı!
Rahman'dan rahime intikal ettik.
Tercih etmedik hiç biz var olmayı?
Göz açıp kapayıp irtihal ettik.
Yaşamak bu sandık saç baş yolmayı!
Tuzu kuru olmak mümkün değildi!
Siyahtır benim için, en güzel renk!
Ben, derin karanlıklar adamıyım!
Dizdim, kelimeleri ahenk ahenk!
Herkes gibi, bildiğim kadarıyım.
Saat, dört on yedi ay, Altı Şubat
Karanlık gökyüzü ağlıyor ıslak
Bir kaos, yerin üstü altı berbat
İsrafil uğramış şehre tam helak
Notada yeri yok gelen seslerin
Dağlar dağlar karlı dağlar
Halimi kim kimler anlar
Deli akan dere çağlar
Halimi kim kimler anlar
Bağlar bağlar yeşil bağlar
"Gözlerine vuruldum!" Diyemedim!
Henüz gelemedim bakışlarına?
Geldiğim noktayı, ben dilemedim?
Canım kurban senin göz yaşlarına!
Hazana erdik. Kış gelir mi bilmem?
Gün kısa, uzun olacak geceler!
Sinir gerdik. Hoş olur mu bilmem?
Söz hüzün, kızgın olacak heceler!
Büyümeyin! Çocuk kalın çocuklar!
Barış dünyanızda, olmasın savaş!
Dağıtın sevgiyi, mavi boncuklar!
Bitmesin saygınız da yavaş yavaş!
Her sabah gün gibi doğarsın eve!
Gözden çıktı oklar! Yay düştü yere!
Kırıldı inciler! Elmalar koktu!
Serseri belalar gelsin bu sere!
Yüreği, kalbi var bir gönlü yoktu!
Derin sessizlik, sardı etrafımı;
Mahkum oldum sana, bir gece vakti!
Kırdım! Eşyalarımı ve rafımı.
Mahkum oldum sana, bir gece vakti!
Hep sen vardın, bedenimde ve bende.
İşte geldi Şair Her şey Aşka dair