İçimde coşkusu var, tarifsiz duyguların
Ruhum bir deniz gibi, durmaksızın coşuyor
Düştükçe yankılanan, imkansız arzuların
İçimdeki o çocuk, enginlere koşuyor
Bu akşam sanki haber, sanki bir yolculuk var
Zordasın değil mi kalbim?
Belkide, bu son seferin
Gideceksin sen, bilirim
Gidişi gibi neferin
Bir dönüşün olmayacak
I
Gönül mahyamda silinmez bir halde
Sensizlik parıldıyor yine ışıl ışıl
Parisin yalancı cümbüşlerinden kaçarak
Aşkının başkentine gidiyorum
Kuşlar özgürce haykırırken seni
İnsan ekmeksiz yaşar da
Sevgisiz yaşayamazmış
Zorluk diyarlar aşar da
Sevgileri aşamazmış
Sevgi insan için fıtrat
Gün gelir, asır gibi olur, kısacık anlar
Bir daha ele geçmez, yaşanılan zamanlar
Çaresizlik içinde, çareler arar insan
Akıl işlemez olur, konuşmaz artık lisan
Sakin bir bahar günü, günlerden pazartesi
Meleklerle beraber, çıkagelmişti Nebi
Hazin fil vakasının, elli iki ertesi
Ondan başka olmadı, Allaha en sevgili
Sava gölü kurudu, sütunlar paramparça
Seninle doğarmış meğer güneş
Anlayamadım yanıbaşımda olduğunda
Gittiğinde yırtılmaz olurken takvimler
Geceye döndü hüzün yüklü gündüzler
Seninle doğarmış meğer güneş
Başladı sessiz veda
Ayaklarım buz oldu
Ardımdan gelen sela
Yarama bir tuz oldu
Açıldı tüm kapılar
Karanlık aydın oldu
Bugün karanlıklar var, yarın güneş doğacak
Güneşin doğduğu gün, hak batılı boğacak
Nişatın başkentinde, ızdırap dolu hayat
Dünya herkese yetecek kadar genişti
Dar ettik
Kazandığımız günahları zannettik ki
Kâr ettik
Şeytan düşmandı lakin kendimize onu
Yâr ettik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!