Sensin gönlümün nuru
Delice özlediğim
İçimde hasret suru
Yolunu gözlediğim
Sen nakkaşımda gergef
Ölüm gibi yaklaşırken, fani hayatın sonu
Kim bilir ki nerede, o sessiz, münzevi yolcu
Hep ufka doğru yol alır, dönmek bilmez gemiler
Nerede ninemden kalan, o tertemiz ninniler
Gece oldu sabahlar yasa tutuştu yıldızlarla
Seni arayıp durdum köşe başlarında caddelerde sokaklarda
Seninle kaybolup gitti ulaşamadım baharlara
Sensizlik bir alın yazısı göremedim kendimi aynalarda
Sen yokken kafamı kaldıramadım hiç havalara
Tozlu raflarda duran eski fotoğraflarla tutundum hayata
Öyle bir zaman var ki, mukaddesat kalmadı
Aşkı sunan oldu da, kimse nasip almadı
Binlerce kez düştük de, kimse kapı çalmadı
Büyük diriliş bekler, kutlu dava adamı.
Adım adım yaklaşır, beklenen ahir zaman
Günümüz Müslümanlarına bakıp İslama suç bulmak, çorak topraklara kızıp, yağmurlara küsmeye benzer.
Ne garip bir hayat bu, her şey garipten garip
Teslimiyet maddeye, sorgusuz ve sualsiz
Urgandan daha keskin, boyunlara geçmiş ip
Nasıl yaşanır bilmem, gayesiz ve hayalsiz
Bir ses, yalnızca bir ses, ölümsüz maveradan
Aradan yıllar geçecek uzun uzun
Unuttum zannedeceksin her şeyi
Gözlerin arayış içinde olacak belki
Gülümseyeceksin hep ağlayarak
Ama gözyaşlarını silen olmayacak
Ben, acılarımı sen bilip beklerim,
Tek bir veda sözcüğü bile söylemeksizin hem de...
Ve ben giderim buralardan,
Ardıma dahi bakmadan...
Bir gülücük bile göremezsiniz bende
Ve bir gözyaşı...
Ey Batha semalarına, müjdelerle inen nur
Yine hicranlıyım bugün, yine gönlümde keder
İsmini sayıklar rüzgar, aşkınla iner yağmur
Vuslat hayali sevgili, sensiz her anım heder
Sensizken karanlık her yer, insanlık ama oldu
Benim bir dostum vardı
Duydum ki birden ölmüş
O gece, her yer kardı
Etrafı hüzne bölmüş
Birdenbire irkildim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!