Sahile inmek geldi içimden bugün
Öyle, yapayalnız, amaçsızca
Belki dedim, belki deniz kabuklarına bakarım
Dalgalara anlatırım derdimi, kumlara
Limanda bekleyen gemiye yüklerim belki
Götürsün kimsesiz uzak diyarlara
Benim bir yarim var saçları Afrika siyahı
Benim bir yarim var gözleri Brezilya kahvesi
Benim bir yarim var burnu Giresun'dan
Bir yarim var okçular kaşını kıskanır
Bir bakış atar çifte su verilmiş Sürmene
Bana kırk yıldır ağzının hatırı
Bir gece Memed'in nidaları yedi kat semayı sarstı
Allah Allah deyince düşmanı derin bir korku sardı
Dün Çanakkale, Sakarya'da, bugün Afrin'de, İdlip'te
Şehitler var albayrak uğruna, bu azim titretir arşı
Mehmed'im vatanın sınırlarını kanıyla çizdi, çizecek
Bu sabah güneş başka parlak sanki
Gözlerim görmez oldu ışığından
İyice kıstım ve baktım dikkatlice
Parlayan güneş değil saçındaki sim imiş
Bu gece karanlık kendini aşmış
Bulutlardaydı hep gözlerin
Bu yüzden hep yağmur yağsın istedim
Islak ıslak bakabilmek için
Yüzün hep aydınlığıdır gecelerimin
Bu yüzden hep doğmasın güneş dedim
Saçlarımdaki aklar senin eserin
Gözlerimdeki yaşlar senin eserin
Dudağımdaki hüzün hepsi senin eserin
Yine de vazgeçemiyorum ki
Ey gözleri çâk çâk tıpkı münevver
Hele bir bak semaya da yıldız görsün Süreyya
Yüzünde bir nûr almış sanki Nebi’den
Hele bir doğ geceye de ay görsün Leyla
Tutunmuşum ben sana seninle hayata
Bırakma elimi düşerim uçurumlara
Umut biter sen olmazsan yanımda
Uzat elini razıyım uzaklarda olsan da
Terk ettim yazmayı gözlerine bakmayalı
Hani yalnızım derdim ya hep…
Yalnızlığı bile yalnız bıraktım,
Terk edip bir başıma koyduğundan beri.
Bir garip aşığın ağıtıdır bu,
Kara saçlar, kara kaşlar
Bahtım gibi, bahtın gibi
Uğramaz olmuş yüzüne şimdi
Eksik olmayan tebessümler
Ufacık eller, gamzen ufacık




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!