Boynun bükük, gözler yerde
Pişmanlık seziyorum yüzünde
Kaldır yüzünü güzelim
Korkma vurmam beni terk edişini
Ölesiye severken gidişini yüzüne
Sana yere bakmak değil
Yar yüzüne bakarken
Gözlerine hasret kaldım
Her an yanındayken
Kokunu arar oldum
Ne kadar değiştin görmeyeli
Atmış kiloyu geçmişsin besbelli
Bırakmamış yüzünü terketmemiş,
Hala görüyorum burnunda sivilceleri.
Bakışların bile kirlenmiş
Çöktü yine gönlüme kara bulutlar
Halıdaki desenleri sayarken buldum kendimi
Koridordan bir gölge geçti sanki tanıdık
Kalktım, baktım, bakındım lakin yoktu kimse
Halıdaki desenleri sayarken buldum kendimi
Boynum bükük, kalbim yıkık sanki harabe
Geceler bilir aşkımı gündüze aşina değil
Yıldızlar şahittir buna güneş tanık değil
Mehtapla söyleşiriz gönülden yakamoz değil
Guruba benzer sevginin rengi tan vaktine değil
Kaldırımlara yazdım adını titrek sokak lambasında
Düştüm bir dipsiz kuyuya apansız
Etrafımda dört duvar, yok çıkar yol
Umutlar yok olurken bir bir karanlıklar içinde
Vazgeçmek üzereyken her şeyden, herkesten
Silinmeye başladığında hatıralar, anılar
Sesime cevap verecek aşina bir ses kalmamışken
Dört yılı bitirdim seninle,sensiz
İlk gün aklımda son gün olacağı gibi
Hep güzeldin,hep öylesin
Ama ayrılık daha da güzelleştirir seni
Dört yıl sakladım seni gizli,acık
her şey yalandır şu yalan dünyada
elinde Karun'dan kalma hazineler dahi olsa
rengarenk değil beyaz bir elbisedir giyeceğin
şah-ı âlem olsan, altından sarayda otursan
eteğini öptürsen cümle halka,emirler yağdırsan
Yaş otuz artı küsûr
Hayatımda sükun ve sürur
Kalmadı gençliğin çılgınlıkları
Olmalı kişinin geçmişinde gurur.
Her gün baktığım sırlı aynalar
Gel gönlüme itiraz etme
Bekliyorum biliyorsun seviyorum
Gül yüzüme artık çiçekler solmadan
Baharı bekleyemem kış da güzel
Ben bir aşığım duysun sağır sultan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!