Ehl-i tasavvuf der erişmek için kemâle terk eyle cânı sen
Nasıl terk eyleyeyim cânı bilmezler cânım sen iken
Uzakları yakın eden nedir?
Aşığı pervaneye çeviren...
Sahra'ya dönmüş gönülleri
Cennet köşelerinden bir köşe eden
Sevda dediğin uzaktan güzel
Güzel günler yakın mı bilmem yalnız
Biliyorum ki geldiğin gün elbette güzel
Mesafeler hep olur arada dağlar gibi
Sevdanın azmine engel olmaz, olamaz
Yoldan dönmek mi asla, yakışmaz aşığa
Vazgeçenlerden Mecnun da Kerem de olmaz
Ve bir gün gideceksin
O gün güneş batacak ufukta
O, tüm güzelliğini alıp kaybolurken
Sen de hayatımda ne varsa alıp gideceksin
Çünkü sen ışığım olmuştun yeniden
Çünkü sen hoş sohbetlerin habercisi
Değil dağlara, sığmaz benim aşkım dünyaya
Ne Leyla ile mecnun ne aslı ile kerem
Gerçek sevda bende onlarınki hikaye
Tek isteğim zâlim yardan yalnızca vefa
Âşıklıkta yanarmış taş gözyaşı yanarsa
Ne kadar zaman geçti bilmem
İlk defa bunca uzun baktım,
Yaşamamın tek sebebi
Ab-ı hayat yüzüne
Bunca uzun baktıkça sana
Bu uçsuz bucaksız görünen denizin
Vardır elbet bir sahili
Sahilde ben
Benimle beraber yalnızlık
Yapayalnız bir sahilde ben
Sakarya gibidir yârin enzarı
Hep bulanıktır
Ne sevdiği belli olur masum yüzünden
Yazmaya ara verdim biraz,
Aklım bu aralar başka yerlerde,
Çok da var olduğu söylenemez ya sayende,
İdare ediyorum işte olanı kadarıyla,
Kızma, çatma kaşlarını da, kaygılanma
Terk etmedim gözlerini, seni düşünmeyi,
Yokluğundan beridir gölgelerdeyim
Her yer karanlık, ışığa hasretim
Açmaz oldu balkon da çiçekler
Doğan her güneşi sensiz yok bilirim
Gözlerim yollarını her an ağlar gözlerim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!