Bunca asır kalpleri ısıttı güzergâhı,
Tevâzu de sonsuzluk secdede namazgâhı,
Her mescitte bin gönül bir nidâda buluşur,
Allah deyip âvâzı çeker bayram sabahı.
Ramazan’la haşrolmak ruhun ruhla ıslâhı,
Sesiyle selâm verir, ilk ağlayışta bebek
Beyaz tenli olanlar beyaza sarar belek
Renk ayrımı yapmadan Allahın boyasını
Tuval üstünde Kur’an, kullanır öbek öbek
İnsan için biletler elbet gidiş dönüştür
Doğadan beslenirken kriterler koyan insan,
Temizlik, lezzet deyip, kılı kırk yarmaktadır;
Ruhunu besler iken çer çöple doyan insan,
Gıdadan zehirlenip komada yatmaktadır!
Sen beldeler sultanı, sen gönüller şahısın
Sana bütün aşıklar, saf tutar, selâm durur
Sen şehveti sevdanın rehâbı, ıslahısın
Ancak senin aşkından, feyz alan duyar gurur
Herkes abât içinde, her yerde ferahlık var
Ezeli açılışta ruhlarla buluşurken,
İnsan yağmurlarına mühür vurmuş bir mimar,
Varlık yörüngesinde âhenkle yüzüşürken,
Fıtrat içinde hayat baştan sona tarumar.
Emaneti ne gökler ne yerküre ne dağlar,
İçinde şüphe mı var çekinme ver tahlile,
Bil içini dışını olsa bile gaile,
Yaptığın her davranış dostuna güzel gelir,
Sen gerçek durumunu var düşmanından dinle.
Bu ne kesret, bu tasavvur, imâlât;
Gözlerde renk, damakta tat, nicedir;
İdrâklere katre katre kemâlât,
Alan için tek parola secdedir.
Bunca nimet bunca canla irtibat;
Ey siyah kuş, uçta gel, marazî aşklar sende,
Nazlı, şuh endamınla, hayâli dilber kadın,
Gönülde durağın yok, tüm yolcular bedende,
Bir vefâlı gecede bir ömür kalır adın.
Ey siyah kuş, çık da gel, gece içinde gece,
Buse midir, bir kor gibi çukur açtı tenimde
Âşıkan feryat etse de acı benim nezdimde
Gam varken ismini anmam bir zaman sevgilinin
Vücut iklimin bulunca nefsim sevda peşinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!