Yukarıdan aşağı,
Sessiz, harfsiz bir lisan…
Zincirde en son halka
Olarak geldi insan
Zulüm katran gibi yakar,
Eritir saf altınları!
Ruhlar bedenlerden çıkar,
Can verir tomurcukları.
Hayalleri türbeleşir,
Gözyaşım fütursuzca akıtıyor gam keder,
Bozdu gönül şarkımı ritimsiz yorumlarım,
Alır da kanadına götürür eder heder,
Uçuruma bırakır duraksız duygularım.
Anneler çocuğunu Sultanlar ülkesi'ni,
Yeni partiden bir çift koyuyorken vitrine,
Ayakkabı takıldı çocuğun gözlerine,
Baktı, şimşekler çaktı, biraz daha yaklaştı;
Bir fiyatına baktı, bir de kendi haline.
Çocuk sırtını döndü ayrılırken oldu şok!
Bilmezdim aşk'ı tertibi, bir tebessüm can değer,
Kaşı yaymış, bakışı ok, bunu cephede gördüm;
Ölmeyip de sağ kalanlar, afetzedeymiş meğer,
Maksadım yar ile vuslat, gâh uyudum, gâh öldüm.
Suya kavuşmak için sen taşları deldin mi?
Yunus gibi karadan dalıp çıkabildin mi?
Alnın terden ve kandan nasibini almadan,
Yağmur duası ile damla bulabildin mi?
Dua'ya döndü Mûsa! Kavmi için su ister,
Sevmek ince tebessüm, aşkımdan doğan nehir
İçmesini bilseler sulardım birkaç şehir
Yalan, ara sermaye; faizi yüksek kredi
Söyleyeni bankalar, kefil bile etmedi
Yaralı kanat ile kuş menzile varamaz
Şevk ile uçsa bile yarı yolda düşülür
Onur ve şeref sözü asla yalan kaldırmaz
Unutma ki dört yalan bir doğruyu götürür
Sazda yarsın, sözde yarsın, gönülde yar, gözde yar;
Yeri göğü çok inlettim adın ile zar-ü zar,
Peymaneler kırdı gönlüm kan ve şarap karıştı,
Halvet ile yüzleşmeden olacağım ihtiyâr.
Ben aşkıma hademeyim bende şaşırmaz miyâr,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!