Ay yüzüne doğmadı, gün aydınlığı yüzün,
Sağırlar duydu seni, söylenmedi son sözün,
Beş duyusu kör olan sağır dilsiz hayattan
Ötelere kapı var orada olsun gözün…
Kutlu doğum için
Nefes almaya benzer, hayat-ölüm çizgisi,
Karanlığı hissedip, yaşamanın sezgisi,
Kutlu doğumla gelen, o yüce peygamber ki,
Sevgilinin sevgiye gül dağıtan ezgisi…
Gökyüzünde bir yıldız gibi yalnız
Habire dolanır hiç kavuşmayız.
Bir dağ, binler dağ daha zaman
1-
Yeni başlamadı güz sonu uykusu şimdi
Bir destandır nice gidenin korkusu şimdi.
Hatıralar kalır geçmişlerden bugüne
Sulara giydirip davet kisbeti
Kaldırdım ayağa başı göklerde
Yaşayana ölülerin nisbeti
Gün gün biten ara renklerde…
Ruhumu sıkan şeyin hayali bile çok zor..
Bin doldurur bin koyar, olur yakıcı bir kor,
Bu acıyı anlatmak yaşamaktan bin beter...
Doldursan doldurmuyor, boşaltsan boşalmıyor.
Ölümlü bedenime ölümsüz süsü taktım,
Geçmişim kararsa da yarına ışık yaktım
Tüm yollarım aydınlık tipi boran kayboldu,
Engelsiz yollarıma bir yıldız gibi aktım…
Ölen bir arkadaşım için...
Bir tohum toprakta çatladı gitti
Kara bir trene atladı gitti.
Sağnak sağnak hüzün üstüme yağan
Bir sürü meyve diktim, büyüsün göğe ersin,
Sırayla ağaç ektim, üstüme gölge versin,
Ağaçlar tabut oldu, meyveyi kuşlar yedi,
Bir ömür böyle çektim, hayat böyle neylersin?
Geçmişin hesabı, bugün borcum var,
Yarın ödeyecek gücüm olur mu?
Çekilmiş bulgurum yemek harcım var,
Pişirmeye tüten ocak kalır mı?
Gönlüme gelse de en derin tasa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!