Ucu yanan mektup bendendir dosta
Bir işaret olsun yanan ruhumdan
Ulaşmazsa eli yakan o posta
Yer gök mahzun olur ahımdan
Kapında beklesem bir ömür boyu
Korkudan korktu dedirtmem
Korkarım korkmaktan
Korkunun karanlığında
Tutup korkunun karakolunu
Kara sakız gibi yapışırım
Bıraksam izi kalır.
Kuşlar, ruzgar rüzgar, uçuyor kanat kanat,
Seyredin kare kare, bak tekrarı her saat...
Yazılmamış poemler, okunmamış şiirler
Gökyüzünde alfabe Allahım ne bu sanat,
Ufuk masmavi iken, gök yanar, güneş söner,
Aslan burcunda hayat, gam teraziye döner.
Bir dal daha kopardık, bir yıl daha tükendi
Ömrün sarı yaprağı düşecek birer birer…
Vicdan azabına denk geçirdiğim her saat
Zamanın ipini çek, yolları bana uzat
Bir uzak zaman yollar onu saramaz kollar
Hala kulakta çınlar yaşadığım her saat.
Günleri düne saydım
Dünleri güne saydım
Bir lokma ekmek için
Ömrümü üne saydım...
Afettir gözyaşım incitir seni
Sele salar o küçücük bedeni,
Nefesim kasırgadır hortumdur
Atar dağdan dağa o ürkek teni…
Kavga kaynak hepsi aynı hamurdan
Bir hevesle hayal dünyam yıkıldı
Bir yalanla kırk satır, kırk kat oldum...
Her doğruma o yalanla bakıldı
Satranç gibi hamle hamle mat oldum...
Ya hu ya besmele
dokun içimdeki rüzgarlara
alnımda biriken teri
oturt kalemime
ya hu ya besmele
Barışın güvercini, kartal gibi dalıver
Düşmanına namlunda gül ver, “zeytin dalı” ver.
Özgürlük anıtıdır diktiğin bu anıt,
Vatan için nöbet tut mahşere dek kalıver.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!