1956 yılında Erzincan'da doğdu. İlk, orta ve yüksek öğrenimini aynı ilde tamamladı. Eğitim Enstitüsünden mezun olduktan sonra gittiği İngiltere'de yabancı dil eğitimi aldı.
Bir süre öğretmenlik yaptı. Muştu dergisini çıkaran ekip arasında yer aldı. Sur, Hareket, Türk Edebiyatı gibi dergilerde şiir ve hikayeleri yayınlandı.
Halil ibrahim Özdemir'in çocuklara yönelik olarak yazdığı çocuk hikayelerinin yanı sıra 'Bu Topraklar, Afganlı, Eyvah, Sislerin ardında' adlı romanları, 'Erzincan Fıkraları, Dünden bu güne Üzümlü,araştırmaları, gezi v ...
Ben tokken komşular asla kalmasın aç
Allah dert vermesin aratmasın ilaç
Alandansa da veren olmak en iyisi
Dayanışma huzurdur gönüllere taç
Ölü toprak canlanır beklenilen an gelir,
Rahmet deryalarından taptaze bir kan gelir,
Yeniden varoluşun sırrı işte burada
Bahar olur kuruyan o dallara can gelir...
Kucağında yavru bebek
Anne sallar ninni ninni
Bebek bir gun büyüyecek
Anne sallar ninni ninni
Sabah güneşiyle çıkarken nahır
Fincik atar dana doluh suvahta
Merek bomboş kaldı müsür tamtakır…
Refahiye Otlukbeli, Kemah’ta…
Savaşlar barış oldu, düğünden savaş çıktı
Gönüller fetheyledik öğünden lavaş çıktı
Aç adam hayalidir, türlü yemek beklerken
Gözümü doyurmayan o günden bu aş çıktı
Sıradan şeyler bunlar...
Abartıya gerek yok.
Yaşamak ölmek,
Hep sıradan…
Yaşamanın izlerini sürüyorum,
Tuttuğunu koparan genç gürbüz delikanlı,
Gönlüne yar, göze fer, bıyığına ter düştü…
Ömrünü verecekti, bir elini tutsaydı…
Tuttuğu yeri yakan, gönlüne bir kor düştü…
Huşuyla yöneldiğin ulu divanda yüzün,
Analık özünde var, yanar kalbinde közün,
Allah, merhametinden merhamet bağışlamış,
Sözün ulu divanda, evladındadır gözün…
Canlar dayanmaz bakışa
Bak şimşeğe bak çakışa
Sular akar mı yokuşa?
Bir garip hikayedir…
Gölge gözlerin gördüğü,
Ölümün yüzünde gördüm gözünü
Gölgesine bıçak gibi saplanmış
Buz gibi kanında sürdüm izini,
Günahlardan kirden pastan aklanmış…
Yastık yorgan sırdaş, düştüm yollara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!