Mavi suların derinliklerinde
Akıp giden bir hayalin peşinde
Geçip gidiyor ömür, isyan içinde.
Yüreğimi dövüyor hırçın dalgalar
Zaman denen bu döngüde
Koşar adımlarla gidiyoruz ölümün eşiğine
Koskoca bir yıl daha bıraktık geride
Bir gün sona erecek bu sayılı nefesler.
Ardımızdan ağlayacaklar
Acı salınacak yüreklerine
Koşar adımlarla gidiyoruz ölümün eşiğine
Koskoca bir yıl daha bıraktık geride
Sona erecek bir gün bu sayılı nefesler
Ömür takviminde tükenecek günler.
Ardımızdan ağlayacaklar
Sonsuzdu hayallerimiz
Yaşamak içindi isteklerimiz
Bir köz düştü yüreğimize
Yaşam zehir oldu bize.
27 Ocak 2018
Duygularımızı bırakalım nadasa
Umutlarımız var nasıl olsa
Hayaller kuralım mutluluk içinde
Dağılsın dağların ardına mor bulutlar.
Şiir yağmurları yağsın gönül pınarımıza
Feleğin sillesini yedim küçücük yaşımda
Boynum bükük kaldı şu zalim dünyada
Yaşıtlarım okurken okullarda
Ben büyüdüm sokaklarda
Ekmek parası için
Metruk bir şehrin
Sokaklarında yaktım anılarımı
Senli geçen günlerin özlemiyle
Her köşede sen kokan rüzgarın esintisi
Hüzzam bir şarkı gibi kulaklarımda sesi
Hep kapalı kalan
Zemheride donan
Bir türlü açılmayan gönül kapısı
Sanki kördüğüm gibi
Sol tarafı hep yarım, topal gibi.
Güçümüz olsaydı gideni getirmeye
Yazmazdık bu dizeleri ah vah ile
Nasıl da kandık yalanlarına
Kurtlar büründü kuzu postuna
Yürüyoruz gündüz gece
Karanlık ıssız yollarda
Düşlerde sorarsın
Her önüne gelene
Vadesiz gelen ölüm gibi
Susarsın hasretiyle.
İzbe yollarda tökezlersin
Sağlıkla geçecek uzun yıllar dilerim.
Mustafa yılmaz