Yalnızlık ayazının mateminde
Tir tir titriyor yüreğim
Etrafım kalabalık
Bomboş kaldı ellerim.
Yalnızlık yorganımı sardım hayallerime
Her yaşanmışlık
Bir iz bırakır içimizde
Kimi izler silinir gider
Kimi izler,
Derinlerde ince ince sızlar
Bir ömür.
Kaçak binmedim vagonlara
Sevda yeli savurdu buralara
Ağlıyorum kuytularda her gün
Akan gözyaşlarım kimin umurunda.
Hüzün yağmurları çiseliyor ruhuma
Gecenin zifiri karanlığında
Gidiyorum el yordamıyla
Arkadaş olur musun bana
Kimse yok şu anda yanımda.
Halide Köksal
Darbelerle yoğruldu ömrümüz
Sabahın ayazında vuruldu düşlerimiz
Uyandık uykudan kör karanlığa
Kim vurduya gitti hayallerimiz.
21 Temmuz 2016
Korkusuz ve atak yaşarken çocukluğumuzda
Güvencede hissediyorduk kendimizi
Koruyan kollayan kanatlar vardı üzerimizde
Her kötü niyete, her kötü düşünceye
Kara bulutlar geçmiyordu üstümüzden
Her sabah güneş doğuyordu yüzümüze.
Kuruldu çilingir sofrası gönlümde
Tokuşuyor kadehler istemesemde
Coşuyorum içtikçe çılgın ruh misali
Dertlerimi unuttum bak deliler gibi.
Umutsuz aşkımın serhoşuyum yine
Acılar olgunlaştırdı beni
Şikayet etmiyorum artık
Gecelere seni
Yalnızlığıma sarılıp yatıyorum
Köprü altı çocukları gibi.
Kıyamet kopacakmış yakında,
ne farkeder...
Ağlayarak açıyoruz gözümüzü
bu amansız dünyaya,
hiç eksik olmuyor hüzünler,
Ey Can,
Sırat köprüsündeyim
Tut ellerimi
Düşmek üzereyim
Zift karası bir yer burası
Sağlıkla geçecek uzun yıllar dilerim.
Mustafa yılmaz