Ölüm gelecek herkese acılar yaşanacak
Mal mülk şan şöhret dünyada kalacak
İki bin on altı on beş temmuz gecesi
Baş kaldırdı hain feto çephesi
Tanka mermilere hainlere geçit vermedi
Aziz milletin çelikten gövdesi
Ocaklar söndü masum canlar yandı
Nefes alıyoruz ayrı ayrı bir yerlerde
Kimi kahvede kimi kırda gezintide
Nasıl yaşıyoruz farklı farklı yerlerde
Lüks masada kimimizin sofrası yerde
Acı çekiyoruz yaşadığımız zaman diliminde
İnsan karşısındakine söyleyemediği duygularını ya duvarlara yada deftere yazar.
Hey beyler insana değer verenler
Ser verip can veren tenler bedenler
Fikirler ayrı yollar ayrı ayrı
Hızır yoldaşın her yol Şaha gider
Garibin dalları yok kuşlar konsun
Hayat mı güldürme beni arkadaş acıyı bana sor
Anlatayım sana ben hayatın acı romanıyım
Katre katre sayfadır her günü içimde
Vurulan isyanımın damgasıdır yürğime
Eğer açmak istersen bu sayfaları tek tek
Ruhun ezilir kahredersin yaşadıklarıma
Bu günde görmedim yandım ben yare
Derdimi diyemem ellere ele
Yürek bin bir parça düştük dillere
Büküldü boynum yar içimde yare
Başımıza gelenler bize kul dandır
Hava soğuk yağmur yağıyor
İki güvercin apartman çatısında
Kur yapıp oynaşıyor
Tüyleri kıpır kıpır
Rüzgarda uçuşuyor
Dünya umurunda değil ikisinin
İlk avın ilk heyecanı
Gözünde hedefin son noktası
Genzi dolduran barut kokusu
İlk bakışmalar
Aşkı ateşleyen telepati
Sözcük kıvılcımları
Hamuru balcık olan insanın
Vebal maskesi neden bin bir surat
Pamuk gibi yumuşak
Diken gibi sert
Zehri baldan tatlı
Azabı ateşten gömlek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!