Cennet bağı sanki göğsünün üstü
Gül kokar çağırır gel deyi deyi
Şeyda bülbül gibi aşka davet mi
Uzaktan el eder gör deyi deyi
Gerdana inciler takmış parıldar
Dar ağacını salıncak mı sansın
Salanıp ucunda duracak sandın
Dertlerin bir anda bitecek sandın
Yandı alem içinde sende yandın
Oçakta ki ateş alevi gibi
Günahkarız bu alemde
Bizi taşıyan ayaklarımız
her şeye dokunduğumuz
Ellerimiz
Gözlerimiz iki dünya penceremiz
Sesleri duyan
Aldın gittin yar vefasız başını
Her gün zehir ettin bana aşımı
Toprağa gömme sevdamı aşkımı
Geri dön bana geri alma ahımı
Ne söyledim küstün ne dedim sana
Güneş deniz ufkunda batarken
Pırıltılı yolu uzanır dalga dalga
Karanfil kırmızısına boyanırken
Ufukta göre bildiğim manzara
Seni seven bendeki mazlum can
Damarlarım da dolaşan hayat veren kan
Nice canı aldın yuttun
Gözün doysun zalim dünya
Anadan babadan ettin
Gözün doysun zalim dünya
Gelen herkes sana kandı
Sevgime aşkıma yasak mı koydun
Erittin beni sen günden güne
Ömrümü yedin sen benim ömrümü
Bitirdin zalim beni günden güne
Sitemin sen çok sevdim diye mi
Bu sabah güneş
Çok güzel doğdu
Sarı ışıkları
Hastane odamı doldurdu
Güzel günün habercisi
Erkek dişiye kur yapıyordu
Tüylerini kabartıp dans ederek
Ömrüne biçilen zaman içinde
Hayatın kıymetini bilerek
Gök yüzünde leylekler
Halka halka semah dönüyor
Belli ki yola çıkmaya hazırlanıyor
Koca bir yaz bitti der gibi
Sonbaharı müjdeliyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!