Zevk dedin mi işte orda herşey susar
Yer kabarır da göğe
Gök delinir de dibe vurur
Sevap günah... gizli aşikâr...
Söz biter, kalem durur SEN dedin mi.
Öyle hissediyorum ki bir gün
Güneş işte şuradan doğacak...
Ey zalimler, gülün şimdi gülün
Ya o gün?... Nefesiniz donacak....
Nasıl ki -istisnasız- her gece
Ne ekmek derdi
Ne gönül sancısı
Bütün gündelik telaşeyi savıp
Şöyle felekten bir gece çalayım diyorum...
Yâr omzuma yaslanmasın gitsin
aşkı bir somun ekmek gibi koyduk ortaya
bir lokma sen kopardın bir lokma ben...bölüştük
elli iki kağıdından
kahve falından medet umarken
ansızın çalıverdin kapımı
sevgilim yok
gecem buruk...
kış geceleri yalnız
kış geceleri soğuk...
sobam susmuştur
Öyle bir bakışın vardı ki
Buz tutmuş yüreğinin aynası gözlerinde
Sarkıtlar vardı mızraktan keskin...
Çaresiz sığınmıştım saçağına;
Tipi vardı dışarda dolu-dizgin...
sorabilsem rüzgardan
simsiyah güllerin hesabını
alın yazımı
savrulup giden bir yapraktansa
granitten kaya...
kırıp da buzullarımı ilk parıltılarda
zamanın buzul zerrecikleri
parıldar avuçlarımda ışıl ışıl...
bense buğulu penceremin önünde
büzülmüş ağlamaktayım
bakıp bakıp ötelere...
ben bela okuna doğuştan aşinayım a, yâr
gam değil ateş olup sineme yağsan da a, yâr...
yüreğim ki seherin şems'ine benzer velîkin
kanma pek-âla hiç umulmadık anda karalar...
ey habîb, yâremsin âh ki bir seni cân bilmişim
ab u gîle can kim oldun anda sultân bilmişim
bir nâzarın yetti ateşim felekten çalmağa
mümkünü yok çâremin hem anca giryân bilmişim
[[
Atıldımsa da öylece bir köşeye
Daha ölmedim.
Huyum kurusun
Ne laf anlamaz ne zavallı biriyim.
Heyhat
Elbet ben de küllerimden doğacağım birgün.]]
------- (Hakan Pomakoğlu) .
'' Naçizane bir dost olarak, şahsımda inanmakta..
Küllerinizden yenid ...