Yeter taşımam seni.
Düşünürsen keseni.
Burda yatırmam seni,
Örtüyü mörtüyü topladım.
Bizlere danışmadı.
Katırlar inat eder köyün birinde,
Bakalım, altında kimler ezilir?
Manzarayı bir de böyle görün de,
Filler tepişirken, çimler ezilir.
Öküz yem düşünür, kağnı çekmeden,
Gönül dergâhıma girdim.
Sordum, seni kim ağlatır?
Cevap geldi tek bir hece,
Gönülü bir gül ağlatır.
Gönül dinlerken köz olur,
Geldi Dört Nisan
Gitti Mert insan...
Ben deyim Türkeş
Sen, de, Alpaslan...
(Mekanın Cennet Olsun)
Televizyona inandık,
Konuşanlar adam sandık.
Dut yemiş bülbüle döndük,
Parayı veren şakıyor.
Derdin olsa kanser, verem.
Çıksam yücelerine seyretsem seni.
Başında bir duman var Hasandağı.
Gün batımı üstümüze düşen gölgeni,
Yatak yorgan gibi ser Hasandağı...
Bir yanında bahar, bir yanında kar.
Haydi emmim dayım
Gelsin şu oyun
Kalkınsın köyün
Bozulsun oyun
Haydi haydi haydi
Yediğin içtiğin senin olsun
Bize gördüğünü anlat...
İnternette, feysbukta,
Bize nôrdüğünü anlat...
Hasan, diyordun ya; mecliste, sağlam koçum var,
Meclis böyleyken, aç musluğu, doldur be Hasan.
Şu fırsatı kaçırma, bak ilerde seçim var,
Çeşme akarken, sen testiyi doldur be Hasan.
Göster kendini, ihaleler hep sana gelsin.
Arkan yoksa yok arkadaş
Gönül yoksa yok gönüldaş
Yalan mıyım söyle gardaş
Kararını ver düşün de.
Yırtık mintan yalın ayak
Yorum ve eleştirilerinizi bekliyorum. Selam ve dua ile...