Düşünceler,
Sağanak halinde yer, yer.
Yaşam,
Parçalı bulutlu;
Sırılsıklam,
Kapkaranlık geceler.
Kimbilir kaç gece
Hüzzamı beş geçe
Dokundum düşlerine.
Kimbilir kaç gece
İki sözcük, altı hece
Girit’ten,
Midilli’den;
Biraz Rum,
Biraz Türkmen,
Ege’ydi tüten,
Bir zamanlar
Kimi zaman
Bir tahta iskelenin
Omuzbaşında
Sarmaş dolaş yosunlarla.
Kimi zaman
Ne ses
Ne nefes
Hissetmedi kimse
Tırmanıp gecenin eteğine
Ay’ın dudağından
Çaldığım
Güneşin,
Tutuşan bir çıra aleviyle
Denizde
Van Gogh sarısının
Maviyi, yeşile boyadığı saatlerde
Derinlerde;
Akşam çökerken gölgelere,
Heyecanla kızaran ufka bakıp, Gel.
Yelkovan vurgun yese, karanlıklar çöksede,
Göz kırpan yıldızlara takıl, Gel..
***********
Gözyaşım yağmurlaştı gün be gün,
Dalgalar vurdukça
Sahile buselik makamında
Silkelenir sabahla
Geceden yakamozlar,
Tutuşur sonra
Güneş'in alazıyla.
Ah be Apollon
Sana ne Eros’un oklarından
Alay etmesen sussan
Defneyi başına taç edecektin
Kucağından
Dafni’yi bırakmadan
..............Ceynur Karagözoğlu anısına.
Hani bulutlar örter ya, semayı güya
Sulu sepken yağmurlar
Kaç kulaç öteden
Dökülür ya başımıza
çok hoştu, kalemin daim olsun...
çok hoştu, kalemin daim olsun...