Gürsel Çopur Şiirleri - Şair Gürsel Çopur

Gürsel Çopur

şadırvanımda akan tek damla
ne enfes mana bıraktı kırık testime ve ruhuma
ruhumda ilerlediğim haz kaldırımlarında
bir sendeleyiş,bir tutunası halka..
hepsi kucaklandı gözyaşı bıraktığım yıllara
her şey alev değildi bana..aheste yanan közümde

Devamını Oku
Gürsel Çopur



Sahralara çekildi ılık meltemine yaslandığımız sevecen sözler
Kapımızı tıklatan bir fikir değirmeninden uzak
Akşam karanlığında pike yapan güvercinimiz kadar yakın
Bekletmedi yorgun düş destanları

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Bir bilgeden bırakılmıştı gözüyaşlı tennure
Sicim sicim kızılcık şerbeti akarken
Münzevi ipek böcekleri daüssıladan çıkmayacak!
Paslı hançer,sipahilerini göndereli beri
Zeyrek atkı anafor ıslaklığında yol almada
Medeniyet paletleriyle girilmiş Babil bahçesine

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Sîneye misafir olursa tonajı ağır tenkit

Bu bir yıkımdır içte,kalpte gel-git



Devamını Oku
Gürsel Çopur

Yeryüzü ne ummanlar görmüş ve solumuştu,
Nefes can içinde candı, şehir hissiyatı gün be gün
Canı ırak eylemişti Şems ve Mevlânâ, özün közünde
Yananlar bunlardı, nefs, sofrada oruç eylerken
Sessiz odalarda iki umman buluşur ve içini dökerlerdi
Dökülen ten cenderesinin kırıntıları değil

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Koşarlardı heyecan bastığı anda

Dırahşan örtüleriyle masum gözyaşları

Onların hediyeleri olma yolunda

Devamını Oku
Gürsel Çopur



Anahtar ile çıkılmıştı bu seyahate…
Her kapı iliğindeki nabız gibi
Tutunası kopmuş ikindi taklalarının
Bir rikkat semasında ilerlercesine

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Sesli haykırışların dışa duyurulmadığı bir şişe,
Mazimde kaldı kalabalıkların çıkamadığı gişe
İnsanlar yığınca haz ararken bu demde,
Derece bilinmezse dereke olur kıdemde
Veda busesini çakandır bir pamuk ihtiyar
Kırışmış alnında dolaşırsın diyar diyar

Devamını Oku
Gürsel Çopur

pul kanatlarınla haz gemisini yürüten
kırk kaşık şifa dileyene bir kepçe visalinle
tarih hamurunu gıda yapar koyarsın önümüze
ey şehir! harabe kirpiklere komşu balkonların var
biz de varız dersin yaldız tebessümünde
okyanuslara meltem giydirirsin seyyal dalgalarınla

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Zinde emellerle yol alabilenler tanıyabilmişti endam aynasını Okyanus damlaları olanlar bakıyordu aynaya Devşirme sevdaların ilmik edilmiş görüntüsü değil Sade ve öze ait samimiyet çerçevesiydi dile gelen Anlaşılamamak ise onların yuvasındaki kanat sesleri.. Bir yusufçuk ızdırabıyla gerilimin adı Ölülerin kalabalık merasimde resepsiyon ayırmasının tadı Bir sofra kurulmuşsa oturmaktır sonsuza giden kaldırıma Mancınık alevleriyle yükselmez bu ideal Nefsin intihar etmesini beklemek ise beyhude bir ritüel Gagasında pençe taşıyan intikam süvarileri de kanat çırparlar Anlaşılamamak ise onların zümrüt yuvasındaki kanat sesleri. Direnç bakışlarında hayat yoğrulur Başak gibi eğilip yeniden doğrulmadır zafer Beka mıknatısı çağrılmadan çeker onları Kalp haritasındadır bu yolculuk, yolcudan ötürü… Gürsel ÇOPUR

Devamını Oku