Gürsel Çopur Şiirleri - Şair Gürsel Çopur

Gürsel Çopur

Acınası bakışlar ölçülmez basiret aynasında
İçi anlamadan dışa parke yapma beyhude
Bir göz hatırına çok gözlerin feda edildiği
Kahramanlık soluğu hassa odasında iken
Bekleyenler beklemeyi bilemezlerse
Merakın belkemiği kırılır, sancı sarar etrafı

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Akrep yuvalarına yakın burçlarda
Kalbine oklar yudumla gelirken
Açık kapılardan içeriye
Azgın fırtınaların girdiği gibi..
Nefsinin çıngıraklarıyla inlerken kimsesiz
“Suzinak alevleri” gibi yanarken korsuz

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Ey prangasından kurtulamamış genç ve genç yıllar..!
her serinlik akşamları avizeni değiştiriyorsun
zambaklar boy vermiyor dipsiz kuyu şırıltılarında
karakolda yedi masumun da aynası esarette
prizması paramparça olmuş bu kadife gelecek tepelerin
sararmış bulutlar yaprak misali dökülüyor

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Onlar gittiler mavi yakamozlarını bırakarak
Bir tabiat gerdanlığıyla
Medyumların reçinelerini yere çalarcasına
Ant içtiler ellerindeki konserveleriyle
..ve bozulmadılar asrın çirkefinde
Onlar gittiler mavi yakamozlarını bırakarak

Devamını Oku
Gürsel Çopur


kimse kalmadı..
kaknüs kuşu bile sesi ve heybesiyle
bir çırağan gölgesinde kayık batıyor
yakamoz alevinde esnek çizgiler kalemin cabası
toprak hiç aşınmamış gibi zamanın kadrajında

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Zümrütten dikenler vardır ayağa batmayan
Dostun bungun çehresinden uzak yaşayamazlar
Rintlerin sıcak tebessümüne hasrettir göçmen kuşlar
Gurbet meyvesinin solmayan iklimiyle beraber

Beraberdir aynı dünyayı paylaşanların lokmaları

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Kıvrım helezonunda açar hayatın busesi

Çevrede insanlık,hissedilir onun sesi

Tatlı rayihasında süzülmüş billur hevesi

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Gidenler geride kalmadılar öndeki ışıklarla
Yolumuzda billur afakın parıltılı destesi
Kucak bekleyen muştuda sabah yeli
Misafir olmanın doyumsuz tadı
Önde ışıklar var güneş yadigârı
Tayf yıldırım halinde dağılırken sinelere

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Eflatun seherin nurani ikliminde
Eşiğe basmadan heyecanla ilerleyenler vardı
Evlerini ve yurtlarını terk ederlerken
Bir merve süzülüşüyle ordan oraya
Nefeslerinde bereket ilhamları kaynıyor
Fedailerin giysileri eskimez

Devamını Oku
Gürsel Çopur

Ne zor kalbin ruhtan ayrılması Çok zor akmıyor somaki mermer damlacıkları Terini siliyor sünepe kaldırımlar Üç ayaklı sandalyede oturmuş asırlık gölgeler Bir telve dökülsün artık aynada görünmeden gurbet görünüyor çok mu! Lale devri ip üzerinde zıplamaz bu ışıklarda Bu serzeniş de nedir? Leylekler buradan da geçmişti Kovmayın kalabalıkları akşam üzeri Barut tabağına tuz ekler gibi ikircik işçilik Bizi bu ağlattı yıllardır gurbet(imizde) Yıldızlar kandil gecesi bir kat daha canlıdır Bulutları yırtan atlas mimarı gelecek diye Tırnağı sökülmüş topraklarda ötecek miydi ak horoz Kuzeyyıldızı cephesinde ham matemler yalvarıyor Cumbayı kırıyor gömleksiz pençeler Gözyaşlarıyla sulanmış saksılarda dikenler endam ederken gurbet gidiyor çok mu! Yanan ateş içinden bir de gazve kurtuluyor! İzlerimin arşivine baktım,görmedim böyle bir figür Keşmekeş çöl aslanları avlumda delta yığmışsa Bir çit kırılmış.. Kapı bekçisine tebessüm anahtarı mı! Gürsel ÇOPUR

Devamını Oku