(siyah paltomun ceplerinde biriktirdiğim onca yaşama yorgunluğuyla sığındım geçmişe // ve yaşam tapıncına inisiye turuncu fistanlı insanların arasından hızla geçip gittim gökkuşağı altından... // hızla yitip gittim vakitsiz bir beas coğrafyasında... / hızla! ../ niyabet konseyinin ve asperger sendromlu allahın bakışlarından sakınarak kara kuru, çelimsiz gövdemi.../ yetersiz bir olgunluk benimkisi.../ bilirim.../ ama yine de sarınırım siyaha! ..// eyy zardéşt; kurudu mu cennetteki o ağaç? / kısa kılıçlı mağrur savaşçılar; vakit güz müdür hakikaten? ..)
ey yağmur;
(hâyy allahım yâ râb'bim yâ hû! kötülerin gadr'ını, iyilerin sabr'ını mı sınıyorsun? .. / bizi sevgimizle imtihan etme. / yeter artık; ders bitti, çal şu zili! ..)
vurulmuş kuşların gözünde birikir gece
zulasında bir sarhoş karanlık.
(ey! hikmetinden suâl olunmayan, / şéb'in sâdâ'sını, rûz'un râna'sını içinde barındıran sevgili; /..ol hikmet sende(n) dir... / ki, tarih dolu keşiflerin tahkîyesi çün, / usul usul konuklarını câr eyliyorken zaman; / nâleî ahvâlim de, sebebi gülüşüm de sendendir...// -terennüm-)
aşkı
ve fırtınaları
(sevdiceğim; / bir sana imân etmiş; gözün olmuşum, / sesin, gülüşün cém'eylemiş içimde; tözün olmuşum, / Işk ile düşmüşüm hâr û alaz'a; köz'ün olmuşum. / yârim, / içimin ılıman kuytuluğu; /..öğret dilini ben cahil tilmize, sözün olayım! ..)
annemden sakladığım bir gözaltının
işkence sonrası düştün yine aklıma.
yağır yaraydı hücrem,
(bir of! çeksem...' diyor stran'lar...' // bir of! çeksem, karşıki dağlar yıkılır / bugün bayram günü, canım sıkılır./ ellerin mektubu gelmiş okunur / benim yüreğime hançer sokulur.// ey! dengbej; / yalnızca bana söyle sözü köz eyleyen türkülerini /..bir bana söyle! ../ anne kaybetmişim en sevdiğim mevsimde.../ bugün bayram günü, canım sıkılır! ! ! // bayramlar; / o, yalnızca çocukları kandırır...)
Sabahın alaca karanlık vaktinde
(samsara kapısıdır... / arâftır... / iki nimetten biri dilenir, iki dudak ucunda! ..)
kara gölgeli beyazlar içinde; afrikalıyım...
(kuzuların canını incitmeden cém'eyledim de taşırdım acıyı, çile-i merdan hanesinden. / şen û ihyâ eyledi sâye'n bağımı bahçemi, /..dirildim eyy peri; /
çıkıyorum, gömüldüğüm erbain'den...// ey! yâr, yû'suf olduğum kuyulara hoş geldin; / çok uzaklarda bi yerlerde, bir yoksul dérvîşi sevindirdin...)
/ ne çok korkar oldum sevmekten.../
(bazen korkutur beni, içinde bulunduğum 'hayat' denilen bu hengâme.../ o zaman bi tespih böceği gibi kıvrılırım ayaklar altında. / ama siz göremezsiniz.../ o yüzden dostlarım; üstüme basabilirsiniz! ..)
/ önce kokun gitti.../
(Emin olunan şeylerin ardındaymış, en büyük hayâl kırıklıkları...)
Küçüktüm...
(bıçak ile ekmeğin oynaşması gibi, olağan ve çekiciydi bileklerimin jilet ile ilişkisi... / hangi davete icâbet etmedim ki öldüğümden beri... / gözlerin yâr; gözlerin //..her gün diriltir beni...)
Rabbine yaptığın duayı Rabbin mutlaka duymuş ve cevaplamıştır güzel kardeşim.
Nur içinde yatasın...
ÜSTADIM.............
Üstadım hani bazen olur ya dönüp geçmişe baktığımızda ne büyük değerleri HİÇ'liğin potasında erittiğimize hayıflanır,yanarız.Yine de umutla bir hamle daha yapmaya çalışırız.Tıpkı şu an size ulaşmaya çalışmam gibi......
Ben YARE HASRET,Yar BANA GURBET 02.02.2008 tarih ...
ÜSTADIM.............
Üstadım hani bazen olur ya dönüp geçmişe baktığımızda ne büyük değerleri HİÇ'liğin potasında erittiğimize hayıflanır,yanarız.Yine de umutla bir hamle daha yapmaya çalışırız.Tıpkı şu an size ulaşmaya çalışmam gibi......
Ben YARE HASRET,Yar BANA GURBET 02.02.2008 tarih ...