Gürkal Gençay Şiirleri - Şair Gürkal Gençay

Gürkal Gençay

(siyah paltomun ceplerinde biriktirdiğim onca yaşama yorgunluğuyla sığındım geçmişe // ve yaşam tapıncına inisiye turuncu fistanlı insanların arasından hızla geçip gittim gökkuşağı altından... // hızla yitip gittim vakitsiz bir beas coğrafyasında... / hızla! ../ niyabet konseyinin ve asperger sendromlu allahın bakışlarından sakınarak kara kuru, çelimsiz gövdemi.../ yetersiz bir olgunluk benimkisi.../ bilirim.../ ama yine de sarınırım siyaha! ..// eyy zardéşt; kurudu mu cennetteki o ağaç? / kısa kılıçlı mağrur savaşçılar; vakit güz müdür hakikaten? ..)




ey yağmur;

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(hâyy allahım yâ râb'bim yâ hû! kötülerin gadr'ını, iyilerin sabr'ını mı sınıyorsun? .. / bizi sevgimizle imtihan etme. / yeter artık; ders bitti, çal şu zili! ..)



vurulmuş kuşların gözünde birikir gece
zulasında bir sarhoş karanlık.

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(ey! hikmetinden suâl olunmayan, / şéb'in sâdâ'sını, rûz'un râna'sını içinde barındıran sevgili; /..ol hikmet sende(n) dir... / ki, tarih dolu keşiflerin tahkîyesi çün, / usul usul konuklarını câr eyliyorken zaman; / nâleî ahvâlim de, sebebi gülüşüm de sendendir...// -terennüm-)



aşkı
ve fırtınaları

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(sevdiceğim; / bir sana imân etmiş; gözün olmuşum, / sesin, gülüşün cém'eylemiş içimde; tözün olmuşum, / Işk ile düşmüşüm hâr û alaz'a; köz'ün olmuşum. / yârim, / içimin ılıman kuytuluğu; /..öğret dilini ben cahil tilmize, sözün olayım! ..)


annemden sakladığım bir gözaltının
işkence sonrası düştün yine aklıma.
yağır yaraydı hücrem,

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(bir of! çeksem...' diyor stran'lar...' // bir of! çeksem, karşıki dağlar yıkılır / bugün bayram günü, canım sıkılır./ ellerin mektubu gelmiş okunur / benim yüreğime hançer sokulur.// ey! dengbej; / yalnızca bana söyle sözü köz eyleyen türkülerini /..bir bana söyle! ../ anne kaybetmişim en sevdiğim mevsimde.../ bugün bayram günü, canım sıkılır! ! ! // bayramlar; / o, yalnızca çocukları kandırır...)




Sabahın alaca karanlık vaktinde

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(samsara kapısıdır... / arâftır... / iki nimetten biri dilenir, iki dudak ucunda! ..)




kara gölgeli beyazlar içinde; afrikalıyım...

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(kuzuların canını incitmeden cém'eyledim de taşırdım acıyı, çile-i merdan hanesinden. / şen û ihyâ eyledi sâye'n bağımı bahçemi, /..dirildim eyy peri; /
çıkıyorum, gömüldüğüm erbain'den...// ey! yâr, yû'suf olduğum kuyulara hoş geldin; / çok uzaklarda bi yerlerde, bir yoksul dérvîşi sevindirdin...)



/ ne çok korkar oldum sevmekten.../

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(bazen korkutur beni, içinde bulunduğum 'hayat' denilen bu hengâme.../ o zaman bi tespih böceği gibi kıvrılırım ayaklar altında. / ama siz göremezsiniz.../ o yüzden dostlarım; üstüme basabilirsiniz! ..)




/ önce kokun gitti.../

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(Emin olunan şeylerin ardındaymış, en büyük hayâl kırıklıkları...)




Küçüktüm...

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(bıçak ile ekmeğin oynaşması gibi, olağan ve çekiciydi bileklerimin jilet ile ilişkisi... / hangi davete icâbet etmedim ki öldüğümden beri... / gözlerin yâr; gözlerin //..her gün diriltir beni...)





Devamını Oku