Sensiz Kaç gece,sabah olmak bilmedi
Hasret denen ilmek,boynuma geçeli
Gül benizim soldu,özlemin bitmedi
Gözler yaş doldu,kalbe aşk düşeli
Ne hakim ne savcıydın,cezamı kestin
Sensizliğin Sesinde
Sessiz bir gece var
Sensizliğin sesinde
Ve doldu taştı arzular
Şelale olmuş yüreğimde
Şimdi günlerden sensizlik ertesi
Ve gözlerim de bulutlar var bu cumartesi
Her şiir yokluğuna kadeh kırdirıyor sanki
Şah damarından öptüğüm o günden beri
Ağrılı sancılarım var geçmeyen anılarımda
Sesini bekliyorum
Bir otobüs durağında
Esmer bir bulut
Güneşin önüne geçiyor uzaklarda
Bedenim kavrulmuş yokluğunla
Ve sana sesleniyorum
Bir tükenmişlik türküsü bu
Ve bu ömre sığmış bin öykü
Yıllar kar tanesi gibi düşmüș saçlarıma.
Kumralı yenik düşmüş saçlarımın yıllara
Ve ölüm silahını dayamıș şakağıma
Ahh sevda
Yokluğun sabrımı aşmasaydı
Gecenin en son yarısında
Rahatsız etmek istemezdim
Seni yazdıklarımla
Sevdam kor olup yakmasaydı
Nasılda gülüyor hayat
Sevdanın avuçlarında
Şu ufacık kainat
Onun gibi bir afat
Hiç görmedi topraklarında
Şiire yakışsın diye
Gözlerim kadar koyu
Bir kahve doldurdum kendime
Aldım benide götürdüm maziye
Parkta sallanacak yaştayız
Yanyanayız
Şiir gibi düştün İstanbul'a
Solunda Ayasofya
Sağımdaki yokluğunla
Sesini arıyorum
Kabataş vapurunda
Şiirlerin koynunda sabahladım
Mısralarda kendimi aradım
Bazen hiç bitmeyen cümleydim
Birgül oldu virgülüm
Oysa nokta noktamdın bilirsin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!