Adam her gün
Bin tanesinin içinden geçtiği
Otun adını bilmiyor
Ayrı ayrı bin ot değil
Hepsi aynı bin ottan
Söz ediyorum
İsmi lazım değil
Bir kız ismi
Devamlı gülüyor
Öyle, pis suratlı, seni yok etmek isteyen
Bir kadın veya kız gibi değil
Malında maaşında gözü yok
Ey gönül
Başka bir avunç, teselli
Bulamazsın burada
Parlayan yeşil yapraklardan
Ve kıpkızıl bir surette renk almış
Erik gibi zeytinlerden başka
Keder bozar insanın ağzının tadını
Gözlerinle baktığın şeyler
Hiçbir mana ifade etmez olur ruhuna
Sanki Aslı değil de
Fotokopisi gibidir dünya
Dağa dağ dersin
Her insanı herşey kesmez
Mesela beni uzay kesmiyor
Yok apollo bilmem ne
Soyuz falan filan
Ulan senin uzay dediğin yerde
Bu dünyanın kızları gibi var mıdır
Bırak sen bu kirvem ayaklarını
Prangalarını kır
Çünkü eskimezler
Bir demir paslanır belki
Ama öyle hemencecik
Elli altmış senede
En erken ben gitmişim Camiye
Daha kimse yok
Gezindim caddede biraz
Dükkancı kıza uğradım
Sen çok erken gelmişsin dedi
Neyse girdim camiye
Soyadını unutttum bu fatmanın
Bir köşeye sınıfta kendini atar
Bir ayı yavrusu öğretmene bakar gibi
Saçlarının siyahlığı kastım
Gür saçlarını harmanlardı
Başının dört bir yanına
Neresinden başlaşam bilmiyorum
Dedegöl dağlarinin meşeliklerindeki
Bu köyü anlatmaya
Kücüktu şirindi türktü
Sıcaktı fakirdi yörüktü
Yolları yollarım elleri ellerimdi
Adam diyor ki oku
Tamam, okuyalım da ne kadar
Sen bize kütüphaneleri mi devirteceksin yoksa
Sen hiç Türkiyede ne kadar kitap olduğunu hiç düşündün mü
Bir seçim yaparak okumaksa, tamam
Ama herkesin külliyatını bir bir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!