çöken akşamdaydı hüzün
boş vermişliğime bakma sakın
aydınlıklar geçiyor
şekilleri bozuk görünse de nesneler
akşamlar
Ne cümle ne de bir sözcük
Susmak en güzel çare
Sonsuz hem de
Sıcaklar tavan yapmış ülkede
Nem yapıştırıyor teni bedene
Uyku gece gündüz işkence
ve gidiyordu
nereye gittiğini bilmeden
nasıl gideceğini de
uzaklara baktı yalnızca
bütün yollar aynı sona çıkıyordu
yol teferruattı
bazen herşey ters gider ya
durup dururken sıkılır canın
koşmuş da yorulmuş
dizlerinin bağı çözülmüşçesine
anlayamazsın sebebini
hızlıca göz gezdirme bana
derinden bak
kaptanın ufku seyretmesi
hancının yolcuyu süzmesi
gibi bak...
bedeninden kaçsan da
yüreğinden kaçamazsın
sana benzer birşey gezinir etrafında
doğrusu
önce şaşırırsın
‘yolun düşerse gel’ deme bana
yüreğimin düşmesi lazım
düşerse yüreğim
koşar gelirim sana
sıcak taş fırın simidiyle hem de
birgün ansızın çık gel
gelişin zahir olsun
sen de inanacaklarım var hala
ama
sıcaklığın ani düştüğü zaman olsun
zahir, soğukta üşenir insan
madene sürgün
beyaz kuğu
zift karası üstü başı
kırmızı gözlerinde tatlı telaş
kalbini yoran ağır taş
bir uçurumdan sarkar gibi
uyurken omuzlarında
göremedim göğsündeki
kuş ölülerini
esrarengizce genişledi
içimdeki bulutlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!