İçimdeki yorgun savaşçı
Savaşım, hayatın
/kimi kıvrak
kimi hoyrat/
dansı
zifir karanlığın neminde
gözyaşı buzlarımı kırıyorum kadehime
dikine dikine salınıyor mey'e
özlemim
sofra bezine meze
sohbetim
güneş değil
kar yanığı tenin
soğuk kemiklerinde
dudakların buzla kilitli
ve
onları bana karıştıran
ılık rüzgârın esintisi
nerden estiği belli olmayan
belki ovadan belki bir deltadan
oyunda bilinen gerçek
/bitmek/
kazanmak...
gerçekte
/bitmek/
özlem
nasırlaşmış duyguların
sert dokunuşlarla
yüreği çizmesidir
özlem durmayan hıçkırık gibi
özlemin
açık denizde yelken
kulaçlarım yetmiyor
nefesim kesiliyor
yönünü çevirsen
serdim pervaneli düşlerimi
soğuk kaldırım taşlarına
ayıkladım içlerinden
börtü böcek
ne varsa...
üç mevsim geçti
dördüncüsü kapıda
sade bir geçit töreni ömrü
ama
yayılmış bu seferlik zamana
güneşe kendimi çiziyorum
parmaklarım yanıyor
karanlığa çizmeyi deniyorum
karalamadan öteye gitmiyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!