Ufukta bilinmeyen yerlere yelken açmış bir gemi,
Vuslatımı taşıyor yükü ağır….
Öyle ki çılgın gibi dalgalarla boğuşurken,
Asaletinden onurundan dem vermiyor meçhule giden gemi…
Masmavi gökyüzünde süzülen martılar, aşk dolu
İp üstün de cambazdır adları, oynarlar
Bin bir dalavere dolu cepleri
Kurnazlık aldatmak her türlü kirli hileleri
Tek hedefleri ömür biçerler sanki oymuş verenleri
Buldular mı masum bir sevgi
Sahte bir gülüş dudaklarında
Güneş bulutların arasına çekilince
Çiçeklerin boynu bükülür...
Rüzgar dalgaları önüne katınca
Yana yatar beyaz yelkenli...
Kor alevde yanan kızgın demirle dağlanan,bedenin acısı...
Sensizlik! ...
Yavrusunu kaybetmiş bir ceylanın yürek yanığı...
Sensizlik! ...
Yolunu kaybetmiş dervişin bir başına umarsız kalışı..
Sensizlik! ...
Aynı yöne bakan iki yolcuyuz
Yalnızca birimiz biraz önde
Diğerimiz bir adım arkada
Baktıkça penceremden hatıralar canlanır.
Çam dalında kozalağımsın
Nasılda sarmışın sıkı sıkı,
Kimse koparamaz seni ordan….
Çam dalı dönerken yüzünü güne,
Damarlarında yayılır kanı…
Sahte, kahkahanın altındın da
Bir örtü kaldı benliğim…
Örtüsü, içimi derinden yakan
aralanmayan soğuk bir perde...
Bir adım daha!
Benim sana geldiğim kadar,
Sende bana gel! ...
Yüreğimin sesini duy!
Çırpınışlarını! haykırışlarını!
Hisset...
Seni seviyorum
Çünkü; sana ihtiyacım var
Çünkü; damarlarımda kanımda
Her günüme ılık ılık akışın var…
Seni seviyorum,
Yüzüncü şiirim bunu nasıl anlatsam bilemedim
Ne yazsam ne çizsem diye bulamadım
Sizlerle bu sitede olmamın
Onurumu kıvancımı yoksa o dizelerdeki mahsun
Riyasız yaşanmışları taşısam mı bilemedim..
Ben burada doğdum bu sayfada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!