Bir temmuz akşamında gözlerimde derin hülyalar,
Yüreğimde sensizliğin derin acısı
Gözbebeğinin simsiyah karası,
Ak düşmüş saçlarının ince nağmesi, vururken şavkıma...
Gecenin zifiri karanlığında
Sen! ...
Yokluğunda ışıltısı kaybolmuş gözlerin,
Akları çoğalmış sacların, yüzüne asırlar eklemiş suretini,
Görmemek için aynalara dargın kaldın mı hiç?
Sen!
Sarındığın sıcak yatağında bile üşüdü mü yüreğin için için? ….
Bugün babalar günü,
Düşlerimde, seni andım baba!
Şiirler dökmek istedim yüreğimce
Dolu dolu yaşlar kaldı yanaklarımda…
Ne olurdu sanki bir kez olsun,
sarılabilseydim..
Umarım mutlusundur.
Olmaya hakkın var.
İntikam acısını tattın.
Zevk/ i ise baldan tatlı.
Zevklerin en büyüğünü yaşadın.
Paramparca bir kalple oynadın.
Yüklü kara bulutlar çöktü geceye.
İri damlalarla dökülüyor toprağa
Takıldı boğazıma hıçkırık sesi
Karıştı dökülen damlalara yaşlar…
Karanlık kuyular da saklı güneşe
Meltemin estikçe,
Batan gemilerin nağmeleri
Doluyor harap ruhumun
Yarlarına..
Bedenim, ruhum
Tanrım seni gönlüme verdi
Yıllarca bu sevdaya leke vurmadı
En masum duygularla besledi
Unutturmadı, büyüttü, ölümsüz etti…
Yüreğimi vermişim sana..
İskeleti kalmış bana
Yerdemiyim gökte mi?
Yoksa yitik mi?
Neredeyim ben? ,,
Mutsuz umutsuzum
Kara gözleri ışıl ışıl...
Yüreğimi dağladı.
Annem derken öperken,
Ciğerimi dağladı...
Karartmasaydın, yüreğimin perdelerini
açsaydı yediveren çiçekleri
silebilseydin içimde ki hasretini
Belki,son bulurdu kaygılarım
korkusuzca, kendin olup gelebilse idin....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!