Kaç gönüllere girdin!
Attın zirvenden masmavi gökyüzüne,
Yürekleri hoplattın, gönülleri fethettin,
Sevenleri birleştirdin, hasretlere yol oldun,
Kardeşe yoldaşa arkadaşa bel oldun,
Süzülürken yamaçlarında,
Duygularım seferber oldu senden yana,
Neydi beni sana çeken mıknatısın mı?
Alamıyorum gözlerimi, senden, gözlerin karasından,
Yapma böyle dayanamaz bu gönül yanmaktan….
Her gece el ayak çekilince
zifiri karanlık çökünce odama
gözlerim çakılır tavana…
Derin düşünceler üşüşür beynime
yaşadıklarım yaşattıklarım dizelenir
Tanrım neden kirlendik diye soruyorum.
Kullarına sormuyorum, çünkü o hep yanlışlarda...
Yanlışım mı var haksız mıyım?
Sormalıyım önce SANA, sonra kendime...
Satılığa çıkardık duygularımızı sereserpe.
acıyı yıkarsan suyunla
bulasır sana...
dayanmaz yüreğin onmaz olur.
bu acı bana yeter...
sen/ki mutluluğu taşı...
sonsuzluklar diyarına...
Hiçbir hevesi yok çıkmaya
Kalbim kalbinde yuvalandı
Büyüdü coştu duruldu
Kimi gün deli fişek oldu
Nabzımı zorladı
Kimi gün günlerce ardından ağladı
Nefesime, kokunu katıp
Yar sayıp, sevdim seni…
Varlığımdan bile yüce
Her atımında,
Yüreğimin, son durağıydı yüreğin...
Unuttum…
kaç kez kalbim seni sevdi
Kaç kez yanıp tutuştu,
Her defasında sildi kırıkları…
Her defasında kaç kez yaktı yeniden yangını
Her defasın da sellere boğulsa da kirpiklerim
Dün gece, tepemden tırnağıma,
oluk, oluk seller aktı yüreğime...
Ellerim yüzümün arasında
yumru tıkadı, nefesim soldu tenimde...
Obama gel Yörük çadırına
Çay, bazlama deri peynirine,
Şöyle otur karşıma yiyelim beraber,
Demlensin ruhumuz Yörük çadırında…
Elini ver çıkalım vadilere…
Sereserpe uzanalım yeşil çimenlere,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!