Bir gece öylesine çarptı gözüme
Gökyüzünün en parlak yıldızıydı
Tıpkı sen gibi...
O derin siyahın en deli ışığıydı
Aynı sen gibi...
Binlercesinin içinden göze çarpıyordu
Yaşama arzumsun sen bunu biliyorsun
Geceler boyunca gözyaşımda dolusun
Gözyaşım aktıkça kanıma işliyorsun
Sesin kulağımda fısıltı gibi şimdi
Karanlık bir ufka yolluyorsun beni
Gidiyorum sırf sen istiyorsun diye
Yanlızlığın dokundu seni bekleyen günüme
Gözündeki yaşların sevdası aktı kalbime
Onsuz kalışlarında sarıldın bana
Beni kattın, bilerek katıldım düşüne
Gül, suya hasret zar zor büyür
Bir sessiz film gibi oldu yaşam
Sessizce bekliyorum, sessizlikle dans ediyorum
Sessizlik beni kandırıyor, sessizliğe gidiyorum
Senlilikten sessizliğe geçmek zor oldu, evet!
Senliliği sensizlik yapmaktansa, sessizlik yapmak
Senli geceleri sensiz kılmaktansa, sessiz kılmak
Aydınlık bir boşluk artık adın.
Oysa önceleri;
Satır aralarına gizlediğim bir hayat vardı
belki de ünvanın;
Sessiz bakışların sultanı...
Uzaklaşmak hayallerden
Tıpkı;
Geceyi yıldızlarından koparıp aydınlığa vermek gibi
Sensiz kalan yanlarımı ısıtmak ta bir hayal...
Bir bebek
ve
Uzun soluklu gülüşlerdi eşsiz kılan herşeyi. Belki de, “Ne var ki bu kadar büyütülücek yaşanan? ” diyenlere verilen tek yanıt bir önceki cümlem. Ömrüm dört mevsimden ibaret olacaksa, bahar ayının Mayıs’ıydın sen. Açtığım her gülücük de bu savın kanıtı gibi. Bitiremedim seni ne mısralarda, ne kalem de, ne kağıtta. Bitişler kalbimden gelmedikçe, güne yansıdı her bir harfin. Bunalttığım kadar bunaldım emin ol. Edilgin geçişe rağmen hep etkindi acım. Ve bil istedim; nedendir bu senden kopamayışın zehri. Sırtını dönüpte uyuduğun her geceyi bir darbe bil şimdi. İçimdeki aşkı yumruklayan, tekmeleyen bir darbe. Sen daha benleyken öldürdün içimdeki bebeği. Ölü bir aşka gebe dolandım uzun bir süre. Aldırmadığımız her saniye, zehirlendim bu ölü bebekle... Acımasın canım diye belki gizlediğin her kinin, damarlarıma an be an zehir olup aktı. Doğurmak için dört gözle beklediğim aşkımın, ölüsünü taşıdım günlerce. Kendi ölümümü kabul etmişliğimde gizli değeri yüreğinin. Kanıma işleyen her zehri şimdi dışa akıtıyorum ölmemek için... Tüm o senli söylemler bundan. İnanmak lazım, bildiğim kadar bile değildin belki. Oysa ben;
Bildiğin kadarım
Sevdiğin zaman ki kadar...
Sen eksiltsen de çoğaltsan da
Hep ben kadardım,
Acının diğer yüzüyse mutluluk
Gözlerin ışığın diğer yanındaysa
Gündüze çevir içindeki geceleri
Sonsuzluğa bırak hapsolan kelimeleri
Sensizlikten yanan bir umut dünyasına
En sevdiğin çiçekleri sun ve aç kapıları
Düşün;
Kanatsız uçuşu, gecemin tükettiği
Merakım;
Senle gidilenin sensizce duruşu.
Yılı devirmeye kalan bir iki gün,
Sürdürsede zaman sonsuz aralığını açmaya
Ve solsada güller her seferinde yeşeren yaprakla
Bitsede acılar sonsuz hüzünle gülümseyen dudakta
Kamçılasada bir bedeni mutluluğun ateşiyle yanan kırbaç,
Kanatsada her yarayı damla damla, merhemler
Ben olmasamda sensiz ve gülsem yine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!