Öyle bir an geliyor ki
Derinleşiyorsunuz içimde...
Kandilli küfürler gizlenirken dilimde
Adını koyamadığım bir özlem
öksüzsevindiren arıyor gözlerinizde....
Solgun akşamların ayazında
Kalabalık şehrin en kalabalığında
Yalnızım ben...
Üstüme üstüme geliyor yaşam
Çığlık çığlığa bağırıyor gök kubbe
Ve yer kayıyor ayaklarımın altından...
Süreceğim seni bu topraklardan,
Çetin bir savaş olacak
Ordularım seni yenecek elbet
Taş üstünde taş kalmayacak....
Süreceğim seni,
Adımların hiç yolunu kaybetti mi ıssız bir sokakta
Senden ayrılıp yürüdüğü oldu mu bacaklarının
Yüreğin bir köşe başında durdu mu?
Ruhunun bedenine yük geldiği oldu mu hiç...
Gözlerin hiç sağanak yağmurlara tutuldu mu aniden
Deniz üstü yol sana kavuşmak
Dipsiz kuyuda çığlık atmak nefes nefese
Havaya asabilmek bir toprak parçasını
Ve bulutu indirmek yeryüzüne...
tükenmeyen umut sana kavuşmak
anlatılması güç bir bekleyiş,
Bir gece benim olsun ömrünüzden.
Bir gece
Sadece siz ve ben
Sadece bir gece...
Sabahtan başlasın sizinle günümüz...
Kış soğuğu tutunan gözlerime
Ne sıcak bakışların eritir sarkıtlarımı
Ne ılık nefesin artık
Buzulsu bir soğukluk oturdu çoktan hücrelerime...
Bir keman çalıyorum şimdi senden uzak
Kuşların kanatlarına
çengelledim dileklerimi
tüylerine işledim
adının ilk harflerini
kırlangıçlar, güvercinler
uçtu avuçlarımdan
Canımın canı, gözüm, elim, ayağım,
Kalp çarpıntım, ince sızım,
Seni aramaktayım, seni ya...
Kimbilir ne yapmaktasın,
Belki yürüyorsundur yolun birinde,
Gün gelecek, gül yüzlüm, güleceksin üzülme
Gün gelecek, dikenler batmayacak tenine,
Ağlamaklısın kirpiklerin ıslak mı yine,
Ölümsüz müsün ki bu gam, bu keder niye,
Ölümsüz mü ki evren, telaş içindesin...
Şiirler denizinde rastladığım doğru düzgün az sayıda şairden biri olan Yazganarıkanın şiirlerinde, sade bir dil, orijinal ifade tarzı ve ne söylediğini bilen bir şairin sesini buldum. takibe, okunmaya değer olduğundan bu notu eklemeye karar verdim. Başarılarının devamlı olmasını diliyorum. Selamları ...