Gözde Hatiboğlu Şiirleri - Şair Gözde Ha ...

Gözde Hatiboğlu

Ben senin hayatıma düşen aksini çok seviyorum biliyor musun sevgilim. Seni anlatmayı uzun uzun mesela başkalarına. Sana olan hislerimi anlatmayı ya da. Saatlerce içimdeki coşkuyla konuşabilirim. Ben konuştukça bizim aşkımıza inanan ve parıldayan bakışları görmek harika biliyor musun. Her şey seninle o kadar anlamlı ki. Bana aldığın papatyalar mesela; eve girdiğimde güneş gibi açıyorlar. Onlarla konuşuyorum önce, sonra da kendime gülüyorum. Bir kadeh şarap içiyorum sonra, seninle içmiştik ya birkaç gün önce şişesini saklasam mı saklamasam mı diye düşünüyorum. İnan kendi içimde yaşadığım aşk hallerime çok gülüyorum.

Seni sevmek benim için onur sanki. Gururlanıyorum hayatımda oluşundan. Her türlü olumsuz tavrına karşın, yüreğinin içindekileri biliyor olmak ayrıcalık gibi geliyor. Belki hiç yerim yok; bunu dışarıdan bakan böyle görebilir canım, ya da senin üstün körü cümlelerin benim saf bir âşık olduğumu düşündürebilir. Olsun; kim ne düşünürse düşünsün aslolan benim bildiğim, aslolan iki kişilik gerçeğimiz. Üstelik şahitlerimiz de en yakınımızdakiler, ailemiz veya dostlarımız. Ötesi gereksiz. Kimse yormasın kendini boşuna diyorum o yüzden. Ben seni seviyorum ve her fırsatta bu sevginin ne kadar özel olduğunu anlatıyorum. Kendime de duyurmak için aslında bunu yapmam. Emek vermesem, her gün yeniden seni sevmezsem unutabilirim. Senin de sahip çıkmanı istemem bu yüzden.

Zaman ne ki. Baktığımızda anılar görünüyor uzaktan. Neler yaşamışız, neleri geride bırakmışız, belki çok kırılmışız. Her ne söylüyorsa fikirlerine inandığım insanlar, doğru diyorum ama bu ilişkide yaşananlar bunlar, ne yapalım. Zaman bu yüzden anlamını yitiriyor. Ne kadar geçerse geçsin ilk gün gibi kalabilmek, her şeye rağmen koşulsuz sevebilmek kolay değil. Onaylamasın kimse ama mümkünse bir susup takdir etsin. Söylesene sevgilim kim bu kadar yürekten ve bu kadar zorluğa rağmen sevebiliyor. Aslında senden değil benden bu sevginin temeli. Burada oluşum, kendimi bildikçe seni bilişim, inancım, belki biraz da dualarım tutuyor bizi. Hırs mı diyor bugün bana dostluğu yeni yeni pekiştirdiğim arkadaşım; değil diyorum. Bunu kendime o kadar çok sordum, hırs olsaydı emin ol çoktan tüketirdim, yok ederdim seni sevgilim.

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Her aşk biraz kendini bulmaktır karşıdaki yüreğin ayak izinde..
Her duygu bir çıkıştır ötekinin sözlerinde..
Her hüzün belki de aynı yeri acıtır ayrı tenlerde..
Ve aşk; önce savunmadır hissedileni her yerde..
Bir meydan okumadır gerçekliğe..
Bir kayboluştur fantazmatik dünyanın derinlerinde..

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Sözün öncesindeyim..
Bedensel ve ruhsal bağlantılar kurmaya çabalıyorum..
Sabahın dördünde uyku bölünmesindeyim..
Kirişlerin çatırdayan sesini duyuyorum..
Kendim ve öteki arasında bir dünyada gidip geliyorum..
Ayrımlaştırmaya gerek yok, iki kişi için tek beden var bu aşkta..

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Hiç korkmadım aşktan..
Acıya acıya bazen yürüdüm üstüne..
Kanadı bazen her yanım..
Korkmadım..
Neler tükettim..
Yada kaç gece uykusuz kaldım..

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Eskiden kalma bir melodiyle dalar ya bazen gözlerin yalnızlığa, işte öyleyim.
İlk aşık olduğum güne gitti yüreğim.
Ilık rüzgar, sıcak kumsal ve dalgaların sesi geldi aklıma.
Seni ilk tanıdığım yerde çocukluğum var benim.

Şimdi ilk gençliğimin üstüne kurdum aşka dair tüm senaryolarımı.

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Zorlandığım zamanlara inanmıyorum şimdi. Yaşadıklarım sorun muydu? Sana dair içimde tuttuklarım isyandalar, aşk kendini kurtarma çabasında, sıyrılamıyor adından ama. Gün bitiyor ve başlangıcına hüzün karışınca, gecesi de kararıyor. Islak bakıyorum günlerdir hayata, kısılıyor gözlerim ve senin yansımalarını arıyorum hala. Sohbetlere katılıyorum ortamlarda, insanların zavallı bakışları arasında kendi alanımı korumaya çalışıyorum. İzin veren ben miyim sınırlarıma pervazsızca dalmalarına. Samimiyetten uzak geliyor etrafımdaki her şey, sıyrılıp çıkmam gerekenler var ama ne bilmiyorum. Sadece seni koruma çabasındayım bunca olan bitenden sonra da.

Şizofrenik yaşantıların resme dönmüş hali gibiyim, Seyrediyorum alıp karşıma, göz kırpıyorsun bana sonra, olmadı kulağıma ses geliyor sana dair, belki bir koku teninden kalma, gerçeğimi dağıtıyorum orda. Tek senin gerçeğin kalıyor, aşk ilizyonlaşıyor ve inadına kalmaya çaba. Belki yazı oluyorsun sonra okuyana tuhaf gelen, dinleyenin kulağını tırmalayan, objektiflik karşımda şapka çıkarttırıyor, e sonunda yine aşk ağlıyor, ben ağlıyorum. Göz yaşımda boğulmak imkansızlıktan yakın nerdeyse, alice’in harikalar ülkesine dönüyor yaşamım oysa harika olan sadece sensin gerçeğimde.

Sevgilim..Vurgunlardayım. Adını iz sürdüğüm gecelerin, yabancılaşan dostların arasında dümeni kırık bir gemi gibiyim. Rotası şaşmış haliyle denizin ortasındayım, yalnızlığımı fırsat bilip tüketmeye çalışan köpek balıklarının kan kokusuna gelişini izliyorum. Beni sensiz bırakma çabasını iş edinmişlerin karşısına daha bir aşkla çıkmaya hazırlanıyorum. Doğru mu yaptığım sorma, ben sadece senle yaşıyorum. Sevgilim demeye dilim varmasa da yaşattıklarından sonra, içimin sen yerlerine saygıda kusur etmemek adına dilimi sevginle süslüyorum. Çünkü biliyorum, sen gitsen de aşkın kalır geriye. Çünkü diliyorum hala tanrıdan en güzel dilekleri bize. Ve aşk aslında nesnesine muhtaç gibi görünse de, sevmelerim sadece kendime. Üzülürüm belki bir zaman geçer, sonra aşk yeniden seni bulmak için yollara düşer..

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Kilitledim kalbimi
Zamanı durdurdum
İçinde sen varsın
Üzüntü kabulüm
En baştandı sözüm

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Ve gecenin sessizliği şehre çöktüğünde başlar iç sesinin şarkısı.
Kendinle baş başa dinlerken sözleri, belki bir iki damla yaş gelir gözlerinden.
Orda bir aşk var ki sıcacık, bilirsin siler yaşlarını sevgiyle.
Rüzgar ara sıra vurur cama, sıcak kahven eşlik ederken üşüyen ellerine, geçer yaşanmışlıklar gölge gibi gözlerin önünden.
Yalnızlıktan ötede durmayı öğreniyorsun galiba beraberce.
Zamana tanırken istediği süreyi, farkında olmak ve yasakla bir parmak bal çalmak sevgilinin yüreğine.

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Her vazgeçiş yeni bir izdüşüm içimde.
Hangi gün yok ki bitti diyorum, olmuyor.
Öteki dediğim hiçbir şey yakınlaşmıyor yüreğime.
Bir sen varsın, bir de dünya.
Sen; hep gördüğüm, göründüğüm ve hayat içinde.
Dünya; nerde, nedir bilmediğim dışarıda bir yerde.

Devamını Oku
Gözde Hatiboğlu

Erken yağdı yağmur, hüzün bastı şehri. Islak ve soğuk sokaklar, yüreğim maskeli gülüşünü bıraktı, sokaklara yakın şimdi. Gözümdeki yaş gürleyen gökle düşüyor, yağmur mu gözyaşı mı dışardan gören anlamıyor. Dışında tutuyorum sanıyorum ya kendimi, yanılgım kaygımı arttırıyor. Sensizlik görüş mesafemin dışında tamam da, menzile girdiğin yerde ilk gün gibi aşk ve heyecanla kalbim çarpıyor. Öfkeyle haz arasında kalıyorum bu çarpıntılardan sonra. Haksızlık içimi acıtıyor. Kırgınlıklar affetmeyeceğim dememe sebep bir yandan, bir yandan da insan sevince nasıl kin tutar diyorum.

Yerine başka şeyler koyma çabam sonuçsuz olacaktı en başından biliyordum bunu. Yapmadım o yüzden. Farklı paylaşımlar yarattım hayatımda, senin olmadığın yerler yeni değerler yarattım. Bu halimde huzurluyum, seni koyduğum ilahi yere dokunmadan yaşıyorum. Erken dedim ama yaz bitti bak. Ağustos son üç gününe girdi sonbahara yakın, yağmurlara bıraktı kendini. Kaç yaz geçti senden bu yana, arada söylüyorum bunu; eksik hayat hala yokluğunda.

Son günlerde üst üste geldi galiba her şey. Seni çağrıştırdı yaşantılar. Kendimi kalabalık bir yalnızlığa kapattım ben de, bu günlerle baş edebileyim diye. Öyle anlar oldu ki karşıma çık istedim, söz et istedim. Duaya sen kattım sonunda içimdeki yağmurlarda. En çok da dün. Gün, işi gücü bırakmış her köşede sen sandığım yanılsamalar çıkardı karşıma, zihnime söz geçiremedim. Bedenimi zorla topladığım yorgunluktan sıyrılmak için harekete geçtiğim yerde, ilahi adalet sesimi duydu mu desem, çıktın karşıma. Mucize gibi seni görmek hala.

Devamını Oku