Mevsime uygun düşmeyen yağışlı bir hal içinde şehir. Yıkanmış, temizlenmiş. Daha yeşil ağaçların yaprakları. Toprak kokusu yağmur kokusuna karışıyor. Adımların peşi sıra geliyor su damlaları. Paçalar ıslanmamanın telaşındayken suyun betonla birleştiği noktada çıkan sese uyumlu bir melodi var dilimde. Arada bulutlar izin veriyor güneşe, ışıldıyor. Sonra gökkuşağını hayal ettiren coşkulu bir yağmur yağıyor, ıslanıyorum.
Kuytuda bir bankta oturuyorum. Sırtımda omzumu tutsun diye aldığım hırkam, yağmurun sesiyle canlanan anılar gözümün önünde oynuyor sanki. Uzun, belki de çok uzun zamandır mektup yazmadığımı hatırlıyorum. Sahibini kaybetmişti mektuplarım. Belki de ben sözcüklerimi kaybetmiştim, ondan yazmadım. Diyor ya Orhan Veli: ‘beni bu havalar mahvetti’. Havadan mı yoksa hayatıma tekrar dokunuşundan mı bu yazmalarım bilmiyorum.
Aynı değilim. Ne sana verdiğim anlam aynı, ne de vermediğim. Başka bir yerdesin içimde, nerdesin bulamıyorum. Yerini vermedim kimseye bu kesin ama aynı değilim işte. Bu yeni halden hoşnudum üstüne üstlük. Seni sevmenin açısı değişti biraz. Aynalardan geçerken yüzüm, öyle çakışmalara sahne oldu ki yaşanmışlıklar, şimdi söze alışlar bile sıradan. Özlemek var tek aslolan. Karışık ama o da. Senden yansıtmalarım mı var başkasına, ya da saf, yalın ve aşk mı bu karmaşa.
Sıcak gecenin ortasında sahibine bir mektup girişi düşünüyorum. Kafamdan neler geçiyor, neler. Zamanı nasıl yazmalıyım bilmiyorum. Bir günü daha ekledim ardıma, yeni bir günün başlangıcından ilk saatleri aldım şimdi. Bunaltılı iç dünyama bunaltan nemli havayı da ekleyince gece cehennem. Düşünüyorum nasıl geçti dünüm, nasıl girerim sensiz hafta sonuna. Sıradan ama sıkıntılı bir iş yorgunluğunu bıraktım geride. Uzun uzun dinlediğim hayattan biraz can acısı aldım. Profesyonelim ya bunu sadece kendi süreçlerimde yaşadım. Serin bir yer ve içimdeki sözlere dahil olacak bir dost aradım sonra. Ama önce kendimle kaldım. Sana dair bir albüm aldım, bir iki kitap ekledim yanına, geçen zamanda inancıma inanç katmak adına.
Bildiğin yerlerde, bildiğin dostlardan biriyle bir filme bıraktım kendimi gün bitiminde. Duygusal ve geri çekilmiş halime iyi gelen sohbetten sonra izlediklerim karşısında yine sana çıkan yollarda kaldım. Bir iki damla yaş aktı gözlerimden, hüzünlendim. Zaman dedim, şöyle bir silkelenip kendime gelerek. Belki sadece filmlerde var sevdalı kavuşma sahnelerinin olduğu sonlar. Buna rağmen gerçeği yitirmeden bir hayale inanmanın kime ne zararı var. Üstelik o hayal aslında en gerçek olansa hayatımızda.
Bak dinle, aldığım albümün bize adadığım şarkısını söylüyorum gecede. Şu kısa gelen ömrümde bir seni sevdim diyorum ben de sözlere eşlik eden sesimle. Gerçeğimi sorguluyorum aslında son günlerde. Gitmeye yeltendiğim, belki de hani herkesin mantığına uyan ama bana uymayan biçimde başka sevdalar seçmeye çalıştım yüreğime. Olmadı. O sevda sandığım ötekiler de hep doğrumun sen olduğunu gösterdi bana. Yanlış yapmadığımı gördüm her seferinde. Yalnızlığım var biliyorum elimde. Ya zaman, sadece inanç sağlamsa çıkar bize. Güçlü durmak diyorum ya mesele, işte yaptığım her şey biraz daha güç katıyor senle özdeşleştirdiğim sevdalı yerime.
Ezber bozan sözlerin var
Yeminlere bela mısın
Kalbim ağırlaşıyor
Hayatıma ceza mısın
Pinokyo’ya rakip oldun
Uzayan burnunun farkında mısın
Yüzünü güneşe dönmüştü ayçiçekleri
Biraz boyun bükmüşler sıcaktan
Hüzünlü bir gün ortasında boğaza karşı Aşşk
Biraz sessiz belki, biraz da korkarak
Hayatıma dâhil olduğun yerler taş toprak
Özenle topluyorum aşkı kırıntı halinde geçmişten sıyırarak
Dalga sesi çarpıyor yüreğimde geceyle
Sahilde geziniyorum ayağıma batan taşların acısı içimde
İyot kokusuna eşlik eden her nefeste aklımda yaşantılar
Enkaz olmuş bir aşkın içinden çıkmaya çalıyorum
Yanılıyorum ya da, sesini duyduğumda çarpıyor kalbim
Uzaklığa sığınıyorum sözlerine yenik düşerim sandığımda
Güneşin huzuruma açtığı bir sabah, pazar üstelik
Kara geceden kalma eksik gedik kelimeler zihnimde
Senli düşlerim ilahi adalette
Uyku arası eski bir telefon, ses coşkuyu sokuyor yüreğe
Derin nefeslerde çektiğim sensin bu sabah da içime
Sakındığım şeylerle yüzleştim yine dost sohbetlerinde, kendimi saklı tutmayı denerken ulu orta aşkı ilandaydım
Bi söz lazım bana
Sadakat yeminlerini anımsatacak
Aşkı en baştan yaratacak
Bi söz lazım bana
Senin dudaklarından çıkacak
Yazmak istiyorum sana
Kalem eksik, kağıt az geliyor
Özlemler besliyorum sana
Yürek kısır, söz sonsuz kalıyor
Sanırım çok tedirgindim. Kaygı, korku, karmaşa; ne olduğunu tam anlayamadığım birden çok duygu hali vardı içimde. Kendim gibi olamayışım, suskunluğum, arada gözümün doluşu bundandı. Çok zor bir akşamdı dün akşam benim için sevgilim. Yıllar sonra ilk defa senin hayatının içindeydim, en yakınımdaydın ama ben kendimi hiç bu kadar uzak hissetmedim. Son üç yıl içinde yaşanan her şey gözümün önünden geçti evine girdiğimde. Hatta unuttuğumu sandığım acılar bile geri geldi. Üstelik son günlerde bedensel tepkilere yol açacak kadar bastırdığım sıkıntılar içindeydim. Üstüne birde mişli geçmiş zaman karabasan gibi çöktü. Sıkıldım. Zorlandım.
‘Hoş geldin’ dedin kadehini kadehime vururken, gülümsedim. İyi ki geldim evine sevgilim, hoş buldum. Sonra sen yorgun bir güne yenik düşüp uyudun. Başım omzunda yarı uyur yarı uyanık haldeydim ben, içimdeki kaygıları temizlemeye çalıştım. Şükürler olsun ki geçti onca zaman dedim. Varlığına, yanımda oluşuna ve belki ikimizin verdiği anlam farklı ama bugüne sağlam kalan sevgimize şükrettim. Sensiz uyanmayı hiç sevmiyorum bunu sana hiç söyledim mi bilmem ama dün senin evinde kalma ihtimalini düşündükçe gerildim. Sen rahatça uyu, bende evime gideyim dediğimde iyi ki kal demedin; sevindim. Belki sonraki sefere kendimi daha ait hissederim. Senin aklından geçenleri bilemedim ama işte ben dün gece aklımdan bunları geçirdim.
Biliyor musun sevgilim çok zaman geçmiş. Ve biliyor musun, sen ilk defa benim için yemek yaptın. Ardı ardına bir sürü sahne geçti gözümün önünden ikimizin olduğu, çok zaman geçirmişiz belki birlikte. Ne eksik ne fazlaymışız. Ne yarım kalabilmişiz ne tamamlanmışız. Araf’ta kalmış yüreklerimiz. Yine de dayanmışız. Belki dayanan sadece benmişim, sen her gelişinde yanı yerde aynı sevgiyle bulmuşsun. O zaman iyi ki dayanmışım. Şimdi zamandan gerçekleştirmesini beklediğim bir dileğim var; aynı hayatı paylaşmak. Tek tek var olarak ve bir arada kalarak. Özgürlüğümüzde sevdayı büyütüp, sadakati vicdanımızın saklandığı gözlerde tutarak. Dileğim birlikte bir hayat yaratmak.
Yalansın sen koca bir yalan
Yokluğu da varlığı da masallara ait olan
Güzel bir gecede uyku öncesi okunan
Sevdam sadece gerçek olan
Öyle derin yerlere dokundun ki içimde
Benliğimi bile şaşırtan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!