Gece tıp tıp
Gündüz tıp tıp
zamana kendini denk tutuyor
ikisi de ömürden yutuyor
atıyor artık içindekini
bu eski musluk
Gurbet bitti sıladayım
Kapının arkasındakinin önünde
Dondurma kasesinde çorba misali kaşık
Açılmış tüm hediye paketleri
Üstüne olmayan bin kıyafet koyu kırmızı
Sesi cebimde tarihinin üzerinde asılı
hep mutluyum diyor
her yeni mutluluğuna
bir vitrin bir çerçeve
Çeyiz sandığında
kat kat mutluluklar
Küçük eller büyük gözler -
herkesin haklı olduğu
hakkın herkesin ağzında olduğu
bu kadar karmaşa ne
ne bu içimdeki ekşime
Sindirememek
yediklerimi
Neden karanlık derler gibi
Hep puslu gri bazen çirkef
Neden öfke neden
Soğuk keskin jilet
Güzel demeler varken oysa
Sinkafdan dağlar
Evet ne hafiflik
Çıkmak içinden bu yükün
Esmek uzamak bir adımda
Bir ömür uzağa
Ne hoş kayıtsızlık uçsuz bucaksız
Tanka topa küfüre
Kuş dediler
Kanat açtım boşluğa
Boşlukta kaldım
Mavi falan bir şeyler
Kırmızıyı alnımda gördüm
Kalbimden daha hızlı büyüdü
Duvarda olamayan resmin
Yüreğimde asılı
Kulağımdaki pırlanta
Paslanmış sesin
Gözlerim yaşarıyor
Çiçeklere alerjim
Aldığın nefes ile verdiğin nefes arasında kaç nefes var
kaç resim var gözlerinde
bazındakinden elinde kiler
Dilin de
ne kokular uzaktan giren içine
Duymadıklarında gelsin aklına
En uzaktaki yıldızı seçtin sanki
gideceksin
sen en parlağını
bir an ışığını
avucuna bile alamıyorsun
Saydığın kadarı oldu senin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!