İnsanlar, ah şu insanlar,
Erken geldiğinden dem vuruyor dünyaya.
Senaryosu çoktan yazılmış,
Bir filmin içindeyiz, hepsi bir rüya.
Senarist yazmış rolümüzü,
Adına kader demiş.
Doğduğun gibi öleceksin bir gün,
Bin sene yaşasan da biter demiş.
Mehmet gelseydi bir kaç asır geç,
Sanma ki beklerdi İstanbul.
Kim geçirecekti o vakit?
Karadan gemileri hangi meçhul kul?
Ya Gazi’ye ne demeli?
Kefensizler oldu şehit.
Takılınca esaret halkası boynuna,
Hürriyetine vurulurdu kilit.
Ne erken ne de geç,
Filmin süresi belli.
Sular seller gibi geçiyor,
Ebedi mabedim çift direkli.
Kayıt Tarihi : 11.2.2025 13:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
"Zaman, her şeyin cevabıdır; beklemekse en derin öğretmeni."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!