Filiz Bülbül Şiirleri - Şair Filiz Bülbül

yıllar öncesi geliyor aklıma her yerde ve her an
tam yatacakken kurcalıyor kafamı ufak bi düşünce
bazen bir kesit olarak düşüyor gözlerimin önüne
bıktım geçmişimin geçmeyen sızısından

döndüğümde bulamadım şefkatli kollarını

insanlarla ilişkimi kesiyorum bu günden sonra
yeni bir başlangıç yapıp atmak istiyorum kendimi tüm yüksek binalardan aşağıya
sonra
hangi dünyada istersen orada buluşuruz
içinden çıkamadığım işin içini karıştırıyorum biraz daha

zamanın ötesinde bir yerdeyim
olduğum yerle olmak istediğim yer arasına bir dünya daha sığar
acımı hafifletecek bir uğraş arıyorum günlerdir
ama her uğraş acımı daha çok hatırlatıyor bana
içimde tarif edemediğim büyüklükte bir duygu var
o duygunun adına hüzün mü desem keder mi desem bilemiyorum

“ Sana bağlı mıyım, bağımlı mı bilmem.
Sanki, sen gör diye inşa edilmiş dünyada güzel yerler.
Ne olurdu karşıma çıksaydın çok önceden
Seninle mutluyum özlemekten kan ağlasam bile

İnsan kuşku duymadığı her şeye inanır

hayat hakkında konuşmak istiyorum seninle
yarın neler olur, bize neler getirir düşünceleri dönerken kafamın içinde, halâ ellerini tutuyor olmak istiyorum
bırakalım hayat aksın, hayat ne yapıyorsa yapsın
sen kaybolma yanımdan bir yere, gözüm açıkta olsa kapalı da, bildiğim her şeyi yeniden tarif et bana
sadece sesini duymak istiyorum, hayat hakkında muhabbet tamamen bahane
kulağımdan sesin kesilmesin, gözlerimden yüzün eksik olmasın, ellerin ellerimde dursun

“Bekleme diyor kasetteki şarkı
Sen başa sardıkça hiç kızmadım canımdan harcadım
Ölmekse ölmek dedim yine de dönmek yok
İsmini duymak bile yeter bana, yeter ki sen var ol

Sen yeter ki duy beni

hangi durakta beklemeliyim sana gelen otobüsü
hangi hatamı telafi edersem affedersin beni
zihnimde dönüp duran o puslu ve karanlık geceyi
aklımdan çıkartabilirsem bir gün, sana tekrar döneceğim

hayatın yükü kadar ağır, olmamanın farkındalığı

Hasretim sana
Kuruyan dilime, yanan yüreğime bir bardak soğuk suydu sevdan
Kabuklanmış yarama ağrı kesici kremdi
Ve sanki dünya içinde bulunduğun bilmem kaç yıla mahsus olmak şartıyla güzeldi
Sanki dünya içinde sadece sen nefes alıyorsun diye güzeldi
Sanki dünya..

Böyle olacağını bilmiyordum
Beni yokluğunla sınamanı yine ben istedim senden
Fakat unut derken sahici değildim hepsi seni avutmak içindi
Yada kendimi avutmaya çalıştım
Olmadı
Merak etme ilk yenilişim değil bu

senden sonra diye başlamak istiyorum anlatmaya
nasıl biri oldum en iyi görerek anlayabilirsin beni
çünkü çoğu gün ben bile anlayamıyorum kendimi
yağmurdan nefret eden saçlarımı yağmurla yıkıyorum
yürüyorum yürüyebildiğim kadar, beni nereye götürdüğü belirsiz ayaklarımın adımlarından anlıyorum sana gelmek istediğimi
sana adımlıyorum bitmeyen yolları, sana gelmek istiyorum