Ne anımız vardı ne konuşmamız
Yazık geçip gitmiş boş yere zaman
Başka elde değil bu ayrışmamız
Kendi elimizmiş bizi ayıran
Sanki son gibiydi gördüğüm o an
Uçurdu gönlümden kelebekleri
Şu gönül bahçemin desenleriydi
Herbiri ruhumun gözbebekleri
Hayat kaynağımın birer feriydi
Aradım izini hep sağda solda
Ne ilk kavuşma bu ne son ayrılık
Zannetme ki yerin hiç dolmayacak
Uğrunda bir zaman yanan şu aşık
Kendine güneş mi bulamayacak
Sana sevgi veren gönlü yıkarsan
Dünyamda azaptayım yansam yine közünle
Gelemezsin bilirim beklerim hep hüzünle
Gelmek mi istemezsin kalmaktan mı korkarsın
Hala içimde benim sessizce yas tutarsın
İnsanız sonuçta hata yaparız
Önemli olan şey hatasız olmak
O da mümkün değil beşer şaşarız
Olduğun gönülde ebedi kalmak
Bir söz ile insan dünyaya küser
Alnımda yılların yorgun izleri
Silinmez giderim o yola doğru
Ne söyler ruhumun amel defteri
Bilinmez giderim o yola doğru
Çıkmışım azıksız meçhul bir yola
Diyorlar geziyor yağmur altında
Avare değilim bir han arayan
Vefalı kapım var gönül katında
Başkasına değil bana kanayan
Bir sitem duymadım oysa haklıdır
Hani susuz toprak bekler ya yağmur
Elimi açmışım belki yağarsın
Çatlamış bedenim sensiz kavrulur
Görüpte halimi belki damlarsın
Sevgi çöllerinde vaham olursun
Nasıl ki bir yıldız kayar ufkunda
Anla ki ben yine seni yaşarım
Halesi boşluğu her yarışında
Derinden süzülür sana yaşlarım
Gündüz ağlayamam yıldızlar saklı
Sana açtım kalbimin yas tutan kapısını
İster sevgi de buna ister aşk koy adını
Kuruyan yaprağımın sen yeşerttin dalını
İster sevgi de buna ister aşk koy adını
Sevginle yıldızlara kucak açtı gözlerim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!