Ömrüm boyu dolaştım senin esaretinle
Şu zindandan çıkayım bari cesaretinle
Ya bir nebze ümit ver ya da çık git de bana
Ya da devam edeyim zihnim ile kavgana
Bu öyle bir kavga ki ömrümce devam eder
Dalında kuruyan yaprak misali
Bilmediğim bir yel savurur beni
Ağlarım yıllarca duymaz ahali
Kıymet bilmeyen el savurur beni
Böyle iç çekişi bilse ne olur
Sen bana hayatın resmini öğrettin
Söyle anne çiçeğim güzel olmuş mu
Sana sadece bir çiçek verebildim
Sadece aydınlığa açılsın diye
Söyle anne çiçeğim güzel olmuş mu
Gençlik yıllarında yüzüne aklar
Kondukça sen yine beni hatırla
Bahar mevsiminde sarı yapraklar
İndikçe sen yine beni hatırla
Dört duvar içinde tek yaşayasın
Hep aynı vakitte pencerem tıklar
Anlarım ki o gün yine gelmişler
Hakkıdır onların evde artıklar
Ekmek kırıntısı ve de yemişler
Bazen yağmur yağar biri titrerdi
Bir ağaçta iki meyve gibiydik
Aynı gövde dallarımız farklıymış
Kış gelse de ayrılmayız dediydik
Bilmemişiz yollarımız farklıymış
Toprak cömert gövde sağlamdı hani
Hayat musıkimiz tutmuşsa yosun
Dillerde dolaşsın sen uyma sakın
İçli mızrabınla usulca dokun
Aşkınla sarhoş et sen ayma sakın
Yıllar ayrılıkla geçse de fasıl
Bir vefasız için gel de ağlama
Sevgim vefasızlık dinlemiyor ki
Sen gönlümde damla olmazdın ama
Gönül pınarlarım kurumuyor ki
İstediğin kadar vefasız ol sen
Gözündeki yaşlar neden dediler
Dedim kaç zamandır yol gözlüyorum
Bekleme gelmiyor giden dediler
Dedim gelmese de hep özlüyorum
Özlem bende farklı birşey diyorum
Doğaya benzer insan
Güneş yakar dünyayı
Sular buhar olarak
Yükselirler semaya
Sonra o kızgın yere
İner de damla damla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!