Sesin dolaşır, ruhumun tüm odalarında
Çarpar da incinir
Gözyaşı rutubetli duvarlarıma
Ve en çok o yankılara yakışır hayallerim
Yüreğime nakış nakış işledim sesini
Nerede bulurum bilmem şimdi nefesini
Kaldı gözlerinde buğulu bir perde
Bilemiyorum ardında ne gizler var...
Aralasam tenimi yakacak gibi hislerinin alevi.
Soluyacak gibisin son nefesini.
Bizim umut kıyılarımız vardı uzak limanlarda.
Hani huzur gemilerimiz nerede?
Aynı şehirde gurbetim kendime
Ruhumda fırtınalar var
Gözlerimde dingin bir birikinti
Maviler üzer oldu
Siyahlar ağlatır oldu
Ve bugün gökyüzü içime doldu
Şimdi geldim,
Şimdiki benle geldim.
Pişmanlıkla ezilmiş,
Hüzünle ıslanmış,
Hayatla uslanmış benle geldim.
Acılarla yüreğim yandı,
Bugün yemek yedim,
Soframda yok, yoktu...
Önce ağır sözlerden bir parça koparıp,
gururuma doğrayıp içtim...
Herkesin sofrasında olan şeydi nasıl olsa,
Bir şekilde yeniliyordu,
Ben senin kalbini
Belki bir gün aşk filizlenir diye
her gün gururumla suladım ;
Kalbin taştanmış
gururum kuruyunca anladım...
~Ferda Çalışkan
Ülkem yıkıldı heyhat !
Mahsun bir serçe gibi bekliyorum
Yaşanmışlık kokan enkazları
Titriyorum köşelerde,
Göz kapaklarımda zuhreder
Hayallerimin acımasız infazları
Ben evime girmek istedim
Sen gözlerini kapattın bana
Sonra dünyaya sığamadım
Çünkü seni sevdiğim kadarım ben
Gözünün önünde beklesem şimdi
Göze alır mısın beni ?
Uyan Müslüman kardeşim!
Ben uyandım bu sabah
Hem de bir yağmurla uyandım ebediyete…
Hatırladım, ben severdim yağmuru dinlemeyi
Ama hiç mi hiç sevmedim bu yağmurun sesini
Ellerin sert olur,
Yüreğime dert olurdu hep.
Ellerim büyümüştü şimdi
Ve sığmıyordu artık ellerine,
Yoksa niye tutmayasın elimi
Sözlerin okşardı beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!