Giden en fazla gölgesini götürür yanında ;
Sen neden umutlarımı götürdün ?
Giden en fazla yollara bırakır izini ;
Sen neden ruhuma bıraktın ?
Giden en fazla elini sallar veda ile ;
Sen neden yüreğimi salladın ?
Gitmek zorundayım...
Tutamadığım ellerinden,
İçinde kaybolduğum,
Ama beni göremeyen gözlerinden.
Gitmek zorundayım,
Arafta bırakan, bulanık cümlelerinden.
Benim gönlüm niye hep sende?
Oysaki sen benim gönlümü
bir kere bile almadın...
Gözbebeklerindir sevdamı saklayan karanlık,
Gözlerinde büyüyor artemis çiçekleri...
Ve mavi kelebekler uçuyor bakışlarında,
Sen görmüyorsun...
Ufuklardan tutup da silkeledim geceyi,
Gözlerin düştü yeryüzüne.
Umutlarımı bağlayıp kanatlarına,
Bir kuş uçurdum sen diyarlarına.
Bir gül bırakarak hasret mezarlarına,
Bin kanat sesi bıraktım yalnızlık duvarlarına.
Fezâları yırtarak kanatlarıyla,
Geçmiş miydi gözümüze batan?
Yoksa geçmiş miydi gözümüze batan ?
Belki de geçmiş olmalıdır gözümüzde batan,
sonra geçmiş olmalıdır gözümüzde batanlara...
Geçmiş geçmiyor, iyileşmiyor.
Çünkü heveslerimizin kırıkları umutlarımıza batıyor.
İçime attığım şeyler,
İçimden gelenlerin önünü kesiyor.
İçimi kime döksem boğuluyor gibi,
Şimdi anladım,
Ben içimi dökemiyorum,
İçime attıklarım taşıyor...
İçimi dökemem sana sen o kadar sende boğulursun.
Sen senden daha çok sensin içimde
İlkbahar utanır da senbahar çiçeklerinden
İçimdeki senin gölgesinde yavaşça solmayı beklerdi
Benim içim baştan başa sen.
Dışım beni gördüğün kadar ben
Yoksun sen, hatıralar donatır içimi,
Nereye baksam yüzün...
Ardında ne mısralar gizlidir o hasret rutubeti ile yıkanmış gözün...
Bugünler sararmış, rutubetli günlerdir bana
Aştık seninle engebeli kayalıkları,
aydınlık sevgimizle,güzel hislerimizle
Kaç şiir eder söyle gözlerin?
Ömrümü mısra mısra sereyim ellerine.
Yorulursan uyuturum seni mısralarımın kucağında
Üşürsen ısıtırım seni kelimelerimin sıcağında
Islanırsan hayattan, harflerimi örterim sana
Gülüşüne kaç kere ölünür bilmem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!