Durup durup özlüyorum seni,
Elimde olmadan, aklımı kaçırmadan.
Bir çocuk gibi bekliyorum seni,
Hiç konuşmadan, haylazlık yapmadan.
Sen yanarsan yanar, gülersen gülerim ben.
Umudun bahçesidir öğretmenimin gözleri
Her daim çiçeklidir hiç solmaz çiçekleri
Bir asra yerinden eder, hayat kokan sözleri
Geleceğin toprağına eker umuduyla sular çiçekleri.
Cehaletin kılıcıdır, insanlığın ilacıdır
Ben olsam utanırdım!
Çocukluğumu kapı aralarındaki korkulara hapsetmeye
Gecenin bir yarısı ıssız bir kümeste oturuyor gibiyim,
Dipsiz bir uykuda herkes,
yahut cesetlere umut anlatıyorum.
Ben olsam utanırdım!
Senin dalgalarında boğuldum,
Yine sana susadım ben.
Sen ömrüm oldun,
Hiç yaşayamadım ben.
Çaresizliğin ayak seslerini,
Senin adımlarında duydum ben.
Ben bilmezdim hayata tutunmanın bu kadar zor olduğunu,
Ellerine tutunmayı istemeden evvel...
Ben bilmezdim evrenin bütün manzaralarını aynı anda tek bir yere bakarak görebileceğimi,
Yüzüne bakmadan evvel...
Ben bilmezdim benim de bir dünya olduğumu,mevsimler yaşayabildiğimi
Senin etrafında dönmeden evvel...
Sonbahar geldi,
Ben neden savruluyorum ?
Bir dala tutunmadım ki kopayım,
Bir kuru yaprak değilim ben.
Sürülüyor gövdem yerlere
Yollar taşlı, paramparçayım
Boşluğa düştüm ;
İçim ne kadar derinmiş
Her şey oradaymış meğer
Ben eksikmişim,derken ben eksilmişim
Tamamlamadım ben beni,
Hâlâ düşüyorum
Zincirdir bileklerimdeki
Ama ben bağlı değilim hiçbir fani uca
Boğazımda düğümlenir halkalar
Ama ben ağlayamam hiçbir fani sonuca
Ezilmeyeceğim,
Kayboldum ben benden,
Kendimi bulmaya geldim buraya
Biliyorum ki;
Bu şehir sen kokuyor hâlâ
Ve sen varlığıma açılan penceremsin.
Gözlerinde soluyabildiğim mübremsin.
Bir renk düşün, asil kanımızın en kırmızısından
Bir ay yıldız düşün ki beyazın da beyazından
Hezeyanı kabullenmiş bir hava, soğuğun en ayazından
Dalgalansın engin seller gibi, öfkesi vatan sızısından!
Kasvetli bir gökyüzü, mermi yağdırır olmuş her yeri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!