Ne de çok yakışıyor
Bir çocuk
Bir gülüş
Ve bir çiçek
Kalbiyle sevenlere..
Geçenlerde yolda gördüm
Paytak paytak yürüyordu
Gelene geçene sövüyordu
Anladım ki onda kayış kopmuş
Cehenneme doğru yol tutmuş
Gözlerimin daldığı bir yerde
Kimselerin göremediği bir dehlizde
Kışın ortasında,
İs kokusu saçlarımda
Maziye dair birkaç görsel avuçlarımda
Sol yanımın dört odasında merhamet
Ruhumun derinliğinde gizlenen ihanet
Gittiğim yollar çıkmaz sokaktan ibaret
Beklediğim bir haber ya da kehanet.
An gelir, buradayım der selamet
Mevsimsiz gelen ölümün
Yürek yakan türkünün
Prangasındayım her an
Hüzne karışan gülüşün
Mevsimsiz açan gülün
Bir ara,
Sarı renkti yüreğim.
İnatçı ve kararsızdı.
Sonra yeşil oldu rengim,
Kendi kabuğunda yaşayan,
Bir dağ köyünde
Rengarenk anneler
Başlarında türlü türlü yazmalar
Altlarında cıvıl cıvıl şalvarlar
Hepsi birbirinden farklı ve özel
Gülümsemeleri ayrı bir güzel
İnsan yeryüzünde ki
bir fanide
Buluyorsa sarılışlarında
bir cennetlik huzur
Akla hayale sığmaz
Cennetin güzelliğinde ki
Hep gelmeyecek olanı bekledim
Yolu bana çıkmayacak bir canı sevdim
Olmayacak dualara inatla amin dedim
Tutturmuşum ille de iki dilek diye,
Bir de bunlara üçüncüsünü eklemişim.
Ama artık vazgeçtim.
Yağmurla dost olan gözyaşının
Yalanların arasında doğruların
Yasını tutuyorum gönlümde
Kanadı kırılmış umutların
şiirlerinizden dolayı tebrik ederim.