Fatma Hatun Esen Şiirleri - Şair Fatma H ...

14 Ağustos'ta geçirdiğimiz trafik kazasında,paramparça bir arabanın içinden,aileme, sevdiklerime, dostlarıma, siz; değerli arkadaşlarıma yeniden merhaba diyebilme şansı ile çıktım. Mutluyum, ve şanslıyım, sadece sol bacağımda dört dikiş bu kazanın fiziksel anısı kalacak.
Yaşamak ve ölmek yan yana,bu gerçekle yüzleştim.Öyle bir gidiş'ki götürdüğümüz de, bıraktığımızda insanlığımız.Tek bir nefesin değeri bile paha biçilmez.Yaşamda kaldığım için,hala nefes aldığım için ve alacağım her nefes için, şükrediyorum, şükredeceğim.
Yaşadıklarımı sizlerle paylaşmama yardımcı olan arkadaşım, candaşım
Hülya Ocak'a, Geçmiş olsun dileklerini ileten,arayan,ziyaretime gelen tüm arakadaşlara ayrı ayrı, TÜM KALBİMLE Teşekkür Ederim...
İçimde hepinizin varlığını hissettim. Öyle duygulandım ki, içtenliğiniz dostluğunuz, iyi dilekleriniz, tebessümüm oldu, gücüm oldu.İyi ki vardınız.
Varolun,

Koca yürekli çerkez babam
Kafdağım
Bir dünya kurardık seninle
Kurduğumuzu burnumuzla onaylar
Şerefine kafa tokuştururduk
Her akşam sofrada

En sıcağında Ağustos
Altına odun sürülen ateş gibi
Harlanıyor gece
Gökte yıldızlar şehadetinde
Bu nasıl bir haz
Yanıyorsun

Sefer

Bu sefer
Sen önde tahta atta
Biz sessiz kalabalık
İçimize akan gözyaşlarıyla ilerledik ardında

Kalemin kurşunu
Vurmazsa yalanı
Ortasından alnının
Yalan
Kalem olacak
Ağaçları bile

Bütün gün saklanan
Sözlerinde kokladığım akşam sefalarım vardı
O akşamlarından biriydi
Aşkım dedin
Söyleyişine kurdum tahtımı
Yüreğimden tuttun

Mart güneşi arasıra
Acemi ve nazlı gelin gibi endam ediyor ya
Sıyırıp atsam diyorum soğuklarımı
Güneşle köpürtüp
Nisan yağmurlarınca yıkasam saçlarımı
Salıversem omuzlarıma

Çok işim vardı dün gece
Yürek uçurdum göğe
Başladım yıldız toplamaya
Acele ettim
Yetişsin diye sabaha
Yıldız kuşları getirdim size

Sararmış bir güz yaprağı gibi
Sallanıyorum dalında
Sona zamanlardan
Düşürecek misin beni
Karıştıracak mısın gazelllere
Gidemem senden

Uyandırıyor
Katran karası rüyalarından
Bir dolu aklı evveli

Yine
Kanı deliler