Ahşap bir evde doğdum
İki katlı
Tahta merdivenleri limon sarısı.
Üst katta gelin odaları
Aysel gelinin odası
Hakkat gelinin odası.
Uyku derin
Kulak sağır
Dil kopuk
Cana bilendi
Zalimin bıçakları
İstiyorum ki
Sen hep mutlu ol
Bırak bizi düşünmeyi
Biz düşünelim seni
Hani her akşam kapıyı çaldığımda
Tutuşmuş elele
Birlikte geldiller
güneşle sabah pencereme
Araladım perdeyi
Buyur ettim içeri
Şöyle düşün
Sen buğday başağı
Ben gelincik
Gökyüzü tavan
Ay gece lambası
Kuş tüyleri yastık
Giden alır başını gider
Gidenlerce ölür geride kalan
Gidenin ardında kalmak
Sevdiğini uğurlamak
Bunun adı yanmak
Ateşin söneceğini sanmak
Çocuk oluyorum seninle
Menekşe topluyorum yüreğinden
Mutlu olmaca oynuyoruz
Göçük tarla yamacında
Çalılara takılan çiçekli elbisemi
Kurtarıyorsun dikenlerden
Uyuyor başımın tacı
Başucunda iki çam ağacı
Yokluğun
Acı
Ağrı
İlk ışıklara uyandır
Çevir güneşini
Isıt üşümelerimi
Uçurtma olayım
Sen ol rüzgarım
yazarken hissetiğiniz duygularla okudum şiiri o derece samimi...kaleminize sağlık...saygılar
kaleminize sağlık...
sizin evrene armağan ettiniz imgelerdir, insanlığın kazanıma saygılar üstat...