Kaç güneş battı ufuklarımda,
Geride kalan sararmış topraklarımda.
Tersine aksın zaman artık
Doğan, Güneş değil sen ol bana.
Mısralarımda sen, gözlerimde sen
Dilimde adın damağımda aşkın
Tesadüfler şehrinde yaşıyoruz bilmeden
Gözlerinin gökyüzüm olduğunu bilmezdim;
Ellerinin tüm acılarımı sildiğini de
Sesinin tınısının cennet şarkısı olduğunu da.
Hele ki sıcaklığının beni eriteceğini hiç bilmezdim.
Dedim ya bir tanem
Üzerimden birçok yıl geçti; neler gördüm,
Üstüme basıp geçenlere dur bile demedim.
Nice tohumlara can verdim, nice fidanlar yetiştirdim.
Kaç kanlı savaş gerçekleşti bir şey yapamadım.
Duyulmayan sesimden hep nefret ettim.
Sessiz bir yığındım; herkese yol oldum.
Geceyi giydik üstümüze
Bir gün daha eklendi ömrümüze
Umutlarımız kaldı yarına yine...
En güzel günlerimin şerefine
Bir acı kahve kıvamında
Hayatı yaşıyorum yine
İster deli deyin ister divane
Seviyorum aşkı, aşka layık olmayan
Yanımda olmasa bile
Adamın çektiği son nefes
Hayatın nefesiydi.
Hücrelerine kadar işleyen
Bu nefesi çektikçe canlanıyordu adam.
Hayatın ta kendisiydi kadın.
Adam şiire ve hayata âşıktı.
Hüznümle süzülüyorum gökyüzünde
Topluyorum tüm hüzünleri üzerime
Karardıkça kararıyorum
Şimşekler çaktırıyor her acı
Etrafım aydınlık belki ama aldanmayın.
Yükümü boşaltacak bir omuz arıyorum.
Ruhuma dokundun
Çekimine girdim
Utangaçlığın ve içtenliğinle geldin.
Gel, dedin; geldim, sana
Kal, dedin; kaldım, tutuklu
Gül, dedin; güldüm, ruhumla
Hissetmek varlığını, bir şiirin mısralarında
Sevmek gözlerini, gönderdiğin her fotoğrafta
Rüyamsın,
Geceler bitmez fakat
Aydınlanır kirpiklerim,
Aydınlanır hayallerim.
Uzanmak istiyorum çilehânemin zeminine
Kayıp giden yıllarımı sayacağım bakarken gökyüzüne
Aziz bir yıldız gibi bazen inip yeryüzüne
Akıp giden zamana inat meydan okuyacağım âleme




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!