Derin bir boşluk
Aşktı bu. En başında tarifsizdi, sonunda da. Çünkü bazı duygular ne adla başlar, ne de adla biter. Sadece yaşanır. Sessizce, delice, eksikçe…
Hasret, bir gölge gibi izledi beni. Her adımda, her sokakta, onunla yürüdüğüm anlar yankılandı zihnimde. Aynı banka oturdum, aynı kahveyi söyledim, aynı şarkıyı dinledim... Ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Çünkü “biz” olmadan hiçbir an anlam taşımıyordu.
Zamanla alışılır dediler. Belki alıştım, ama unutmadan. Unutmak değil çünkü mesele; yokluğunu öğrenmek. O yokken de nefes almayı öğrenmek. Ve her nefeste biraz daha eksilmek.
Azizim,
Vakit bir hatıra kadar sessiz,
Ve ben, kırılmış bir zamanın kenarında, sana yazıyorum.
Birlikte gülüşler kurduğumuz günlerin ardından,
Şimdi harf harf dökülüyor içimden suskunluk.
Hangi kitabın adaletinde yazıldı bu hikâye?
Sevenin sustuğu, terk edenin azâd olduğu...
Ben sana bir ömürle geldim,
Sen beni bir vedayla yıktın.
Adını andıkça üşüyen bir ömür kaldı geride,
İçimde Bir Zehir Gibi
İçimde bir zehir gibi dolanır adın,
Tenimde dolaşan eski bir yemin gibi,
Ne vakit unuturum desem,
Bir harfin düşer yüreğime
Kalabalıklar İçinde Yalnız Bir Adam
Kimi zaman bir sokak lambasıyım,
Sönmüşüm, görmez beni geçenler.
Kimi zaman bir eski kitap,
Tozlu rafta unutulmuş heceler.
Kırlangıç
Geldin.
Göğe değmeyen ellerinle,
ruhuma en çok benzeyen mevsimde.
Gelişin bahardı belki,
Küllerim
Ben seni bir yangının orta yerinde sevdim,
Alev alev, geri dönüşü olmayan bir ateşle.
Her harfinin altına yandım,
Ve sustum
Bismillahirrahmanirrahim…
Bir adımla başladım,
ama o adımda sonsuzluğun izini aradım.
Gözümde dünya,
Sen geldin…
Ve ben sustum.
Çünkü bazı duygular kelimeye sığmaz,
Bazı aşklar, sadece kalpte yaşanır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!