Derin bir boşluk
Adın düşer akşamın en koyu sessizliğine,
Bir nazlı ay ışığı gibi titrer tenimde.
Gözlerin, sulara yazılmış eski bir ezgi,
Kıyısında kaybolduğum, bilmediğim bir hikaye.
Ahuzar ile geçer mi bir ömür, söyle gönlüm,
Her gece bir vefasızın hayaliyle yanmak mıdır ömür?
Sensizliğin koynunda büyürken bu hicran,
Geceler şahidim, yıldızlar yoldaşım,
Bir tek sen yoksun,
Bir tek sen…
Allah da biliyor, seni tertemiz sevdim ben,
Kirletmeden ruhumu, mahrem tuttum her hüzünle.
Bakmadım gönlümün rüzgârına fısıldayan yalanlara,
Sessizce sustum, unuttum her başka gölgeyi senin yanında.
Aşkla değil, izanla dokundum yüreğine,
Sevmek, yanmak değildi sadece.
Yanarken anlamaktı seni,
Bir yangının içinden fısıldanan
Sessiz dualar gibi saklıydı suretin.
Her kıvılcımda senin adını duydum,
Aşktı bu. En başında tarifsizdi, sonunda da. Çünkü bazı duygular ne adla başlar, ne de adla biter. Sadece yaşanır. Sessizce, delice, eksikçe…
Hasret, bir gölge gibi izledi beni. Her adımda, her sokakta, onunla yürüdüğüm anlar yankılandı zihnimde. Aynı banka oturdum, aynı kahveyi söyledim, aynı şarkıyı dinledim... Ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Çünkü “biz” olmadan hiçbir an anlam taşımıyordu.
Zamanla alışılır dediler. Belki alıştım, ama unutmadan. Unutmak değil çünkü mesele; yokluğunu öğrenmek. O yokken de nefes almayı öğrenmek. Ve her nefeste biraz daha eksilmek.
Azizim,
Vakit bir hatıra kadar sessiz,
Ve ben, kırılmış bir zamanın kenarında, sana yazıyorum.
Birlikte gülüşler kurduğumuz günlerin ardından,
Şimdi harf harf dökülüyor içimden suskunluk.
Beklemek nedir bilir misin?
Bir ömrü sabırla ilmik ilmik örmektir beklemek,
Gelir mi diye her soluğa ismini gizlemektir biraz.
Gecenin koynunda bir yıldızın gözünü bekler gibi,
Uykusuz kalmış dualarla konuşmaktır yalnız.
Beni kimselere verme sevgilim,
Yalnız senin adında yankılansın kalbim.
Bir başkasının bakışında yitmeyeyim,
Ellerinde kaldım, ellerde kaybolmayayım.
Ne olur,
Ben miyim,
Gecenin en sessiz anında iç çekip duran rüzgâr?
Yoksa, adını anınca titreyen bir kelimenin
Boynunu büktüğü suskunluk muyum?
Ben miyim,
Ben yüreğimi sökerken yerinden,
Sen alınganlık diyorsun buna.
Oysa ben, kelâmın sustuğu bir gecede
İçime gömdüm seni, haberin yok...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!