Sen geldin…
Ve ben sustum.
Çünkü bazı duygular kelimeye sığmaz,
Bazı aşklar, sadece kalpte yaşanır.
Sessizlikte Sen
Gecenin koynunda bir yalnızlık var,
Adını fısıldıyor rüzgâr her an.
Yıldızlar bile senden iz taşırken,
Ben nasıl unuturum o bakıştan?
Kışın ortasında doğan bir serap gibiydin,
Bembeyaz bir sessizliğin içinden çıkıp
Kalbime kıymık gibi saplandın.
Ne rüyaydın tam,
Beni suçlama,
Senin işlediğin bir günahın aynasında
Benim yüzümü arama.
Ne kalbini ben kırdım,
Ne de sözünü ben bozdum.
Sessiz Bir Gülüşün Ardından
Aklımda en çok gülüşleri kaldı,
Bir ilkbahar sabahı gibi taze,
Bir çocuğun sevinci gibi saf ve içtendi.
Ve ben her defasında biraz daha
Sevgilim,
Bu mektubu yazarken ne bir zaman beklentim var ne bir cevap umudum. Sadece içimde tutamadığım bir sevdayı, bir yangını usulca döküyorum sana. Belki sen okumadan bile, kalbim rahatlar biraz… Belki bir yerlerde, sen de aynı sessizlikte beni düşünüyorsundur.
Sen geldikten sonra değişti her şey. Yalnızlığın ne kadar derin olduğunu senin varlığında anladım… Çünkü sen varken bile bazen öyle derin özlüyorum ki seni, bunun tarifi yok. Gülüşünle içime güneş doğuyor ama bir bakışınla da darmadağın olabiliyorum. Ne kadar güçlü bir etki bu—sana karşı savunmasızım, ama bu savunmasızlıkta bile huzurluyum.
Gecenin zifiri karanlığında bir ışık süzülür sol yanıma,
Bir bakışın sarkar boşluğa,
Kalbimin en tenha köşesine dokunur usulca.
Sonsuz aşk
Bu satırlar sana
Sen geldin…
Ve ben sustum.
Bazı duygular var ki, anlatılamaz.
Hasretin alır benliğimi,
Geceye sığınan bir feryat gibi.
Adını anarken titrer dudağım,
Gözümde buğudur, içimde yangın.
Senden uzak her nefes eksik,
Gölgesine bile razı olduğum günlerin,
Işığından mahrum büyüdüm içimde.
Ne bir selâm düşerdi payıma,
Ne de adımı bilen bir dua.
Yine de vardım; belki eksik, belki fazlalık.
Artık ne fark eder?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!