Titrek adımlarla geçtim bu topraklardan,
Srebrenitsa'nın acı yükü sırtımda.
Bir zamanlar güvenli eman yurduydu koca balkan,
Şimdi kan ve gözyaşıyla kaplıdır evlad-ı fatihan .
Bir zamanlar sükûnet dolu bir belde-i tayyibeydi,
Tayyib
Kaç kere zincirlendi ellerimiz,
kaç kere susturuldu dillerimiz,
kaç kere tank paletleri altında ezildi umudumuz
kaç kere hain pusularla çevrelendi yurdumuz
Umudun izini sürdüğüm yol nihayete erdi.
Zaman köpüren bir çağlayan gibi devrildi.
Bir yüreğin sarsıntısı kaldı geriye
Her adım bir umuttur götürür sevgiliye.
Umutla yürüdüğüm limanlar gitgide buz kesiyor
Gece düşer perdeye, sessizlik çöker etrafa,
Uyku çağırır bedeni, huzur verir yastığa.
Gözler kapanır, yorgunluk silinir bakışta,
Ruh dinlenir, huzur bulur uykunun kollarında.
Rüyaların diyarına açılır kapılar,
Beslendi tiran karanlıkta
Zulüm düşmüş tahtına
Cehalettir tek sermayesi
Veyl olsun mazluma tekme atana
Gökyüzü küstü toprağa,
Nitelik mi
Nicelik mi
Yaşadığımız gündelik mi
Büyüdükçe tükendik mi
Biz çoğaldık çoğalmasına da,
Çoğaldıkça niteliğimiz eridi.
Yıkmaz mıydık bu çağı
Barut koksa da sokaklar
Kan kussa da oluklar
Hüzün taşısa da duvarlar
Bir olsa bizim rüyalar?
İnsan bir hakka inansa
Zaman geldi çattı yine
Yol düştü bize yine
Kar ile boran sardı yine
Aşmak düştü bize yine
Biz bize yürekten sarılınca
Hele bakın bu yükselen ne dumandır
Fecri Sadık vaktidir bu ne figandır
Bu ses ne sela, ne ezandır
Yer ve gök her ne varsa ürpermiş,
Sanki bu Sûr-i Mahşerdir!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!