Kaysı ağacı,
solmuş, sarartmışsın yaprağını,
Hazan mı geldi semtine
Hüzün sarmış o selvi bedene.
Miş miş yaprağı,
Ne umutlarla tutulmuştun o dallara
Baharla yeşerdin, yeşile boyadın,
Baharla soldun, sarıya boyadın,
Uçan kuşa yuva, örtüydün çıplak dala,
Anladım büyük bir sanatkarın
eseriydin yaprak.
**
Kaç yara varsa canda hepsi ben
Kaç acı varsa halktan hepsi ben
Kaç can varsa enkazda hepsi ben
Umut kesmem diye bekleyen
genç, ihtiyar hepsi ben
**
Bir hain darbe kalkışmasıyla, yıkılmak istendi bu vatan
Karanlık gecede direnişle yankılandı şanlı destan,
Türkiye milleti bir oldu vatanı için göğsünü siper ettiği an,
15 Temmuz vatan savunmasıydı, emperyalistlere karşı duruştu bu an.
Minarelerde selalar, ezan sesleri yükseldi,
Her adım bir umuttur bize,
Şafakla başlar her gün yeniden.
Çağlar ötesine yürüyüşümüze
Adanmış bir ömür; zaman ve mekân şahittir bize.
Bakma yüzümdeki derin çizgilere,
Bilirim, kalemler var; keskin kılıç gibi,
Bilirim, kelimeler var; susmaz kurşun gibi,
Bilirim, harfler var; alevlenir volkan gibi,
Bilirim, öteden yazılmış, alnıma ferman gibi.
Oy havar,
Sabahın nefesiyle filizlenmiş bir hayal türküsü,
Kerpiç evlerin bacalarında yükselen tütüsü
Ufukta süzülen bulutlar, nazlı birer düş gibi,
Her şey çağırıyor seni, kalbimdeki ateşi,
Engelleri bir bir atlayarak
Geleceğim sana beyaz atımla
Bir haykırış, bir isyan, bir ses yükseliyor Mabedi Süleyman’dan
İnsanlık soykırımına, vahşetle katledilen masum çocuklara ağlamayan
Topraklarını işgal edip tecavüz edilen mazluma el uzatmayan
Zulme, zalime, katil sürüsüne dur diyemeyen;
Zulme de, zalime de ortaktır
Kirli ve kanlıdır elleri
Sevdiğim şehir, güzel vatan,
Doğunun incisi, benim gönül yuvam.
Şahlanır ruhum senin görkemli dağlarında,
Gönlümde yeşeren sevdanla coşarım Malatya.
Sokaklarında yürürken,
Güneş doğacak
Şafak sökecek
Buzlar eriyecek
Varsın zemheri uzasın
Bahar gelecek Güzel Anam!
Bahar gelecek!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!